048-Resmi Olmayan İstek Belayı Uyarıyor

Font Size :
Dark Mode
Reset Mode


Sono Mono Nochi Ni...

Önceki Bölüm || Seriye Git || Sonraki Bölüm


Çevirmen: Kylerxy & Redaktör: ggurcan



48. Bölüm: Resmi Olmayan İstek Belayı Uyarıyor



Şuan da önümde kendisini Mabondo Krallığının ikinci prensesi olarak adlandırtan birisi vardı. Huh? Hayır, hayır, hayır, hayır, bu olamaz... Ciddi misin?
Sol elimdeki yüzüğe doğru tuhaf bir bakış attım. Kendisini Naminissa olarak adlandıran kadın ve onun nazik gülümsemesi korkmuş bir ifadeye dönüştü. Daha sonra aniden sol elimi kavradı ve dik dik baktı.
Eh? Bu ne? Sorun ne? G-g-güzel bir kadın elimi tuttuğu için heyecanlanmayacağım, biliyorsun değil mi?
''Bu yüzük... Sen! Nasıl bu yüzüğe sahip olabilirsin?''(Naminissa)
Ah, yüzük. Evet tabi. Biliyorum. Güzel bir kadının aniden bir sebep olmadan elimi tutmasının bir yolu yok... Ağlamıyorum... Bunu çok iyi biliyorum... Hıçkırık...
''Bu... Haydutları yendiğimizde, bu yüzük haydutların topladığı hazineler arasındaydı. Bir ödül olarak bunu aldım''(Wazu)
''O zaman, bu yüzüğün orijinal sahibi...''(Naminissa)
''Muhtemelen çoktan...''(Wazu)
''...öyle mi''(Naminissa)
Um... Sana durumu çoktan söylediğimden, elimi bırakabilir misin? Kalbim burada şüpheleniyor...
''Yüzük normalde bazı bilgileri toplaması için yolladığım birisine verildi. Diğer yüzük ise burada, görüyor musun''(Naminissa)
Sonunda elimi saldı. Bana şuanda işaret parmağımda giydiğim yüzüğün aynısından bir tane gösterdi. Tehlikeliydi... Kalbimin ''boom'' olacağını düşünmüştüm.
''Ama pes etmemem iyi bir şeydi. Yüzük sayesinden kurtulabildim. Sana gerçekten minnettarım''(Namiminassa)
''Hayır, kafana takma, Naminissa-sama''(Wazu)
''Naminissa diye çağırmanın kafama takmam, benimle sadece doğal bir şekilde konuş''(Naminissa)
''A-anladım''(Wazu)
Tekrar benim elimi yakaladı~!Şunu durdur lütfen~!Kalbim patlayacakmış gibi hissettiğim için şunu durdurmanı istiyorum~!Bu sefer elimi hemen bıraktı. Nefesimi tekrar almaya başladığımda, Naminissa Orlando'ya döndü.
''Yüzükle birlikte o kılıcı da verdim''(Naminissa)
''Öyle mi... geri vermeli miyim?''(Orlando)
''Hayır, lütfen eskisi gibi kullanın. Kılıç rüzgar ruhu ile kutsandığından eğer sen kullanırsan, AGL(çeviklik) statülerin değerleri yükselecek''(Naminissa)
''Anlıyorum bu yüzden kılıcı kullandığımda vücudum daha hafif hissediyor''(Orlando)
Senin için çok iyi, Orlando. Sonunda kılıcın etkisini anladın. Ama ben bir şey fark ettim, bana ''anata'' diyerek hitap ederken, neden sana hitap ederken ''anata-sama'' kullandı. Ughh, burada adaletsizlik var.(anata siz anlamında)
''Ah, geç tanıtma için özür dilerim Naminissa-sama benim adım Orlando ve o da Wazu''(Orlando)
Orlando iznim olmadan beni tanıttı. Dahası, Naminissa birçok kez adımı mırıldandı... Adımı hatırlamak onun için bu kadar mı zor? Um, ağlamaya gidiyorum...
''Yani, siz ikiniz maceracı mısınız?''(Naminissa)
''O maceracı ama ben değilim. Bir şövalye olmak istediğimden İmparatorluk başkentine doğru gidiyoruz bir arkadaş olarak yolculuğumda bana eşlik ediyor''(Orlando)
''Anlıyorum...''(Naminissa)
Bir şekilde konuşmalarına bensiz devam ettiler... Huh? Beni unuttunuz mu? Burada gereksiz miyim? Yapacak hiçbir şeyim olmadığından Meru'yu okşuyordum. Naminissa ciddi bir yüzle bana doğru döndü.
''O zaman, Wazu-sama. Bu etik olmamasına rağmen, benim isteğimi kabul eder misin?''(Naminissa)
''Şey... Bu ne tarz bir istek?''(Wazu)
''Bir büyük erkek kardeşe ve bir ikiz kız kardeşe sahibim, bu ikisine yardım etmek için benimle işbirliği yapmanı istiyorum. Şuanda istemem gereken ufak bir istek var''(Naminissa)
''Bahsettiğiniz ''İyilik'' tam olarak nedir?''(Wazu)
''Bu isteği kabul ederseniz detayları anlatacağım. Dışarıdan birisinin mümkün olduğunca dahil olmasını engellemek için önlemler almam gerekiyor''(Naminissa)
Peki... Tartışma gibi kokuyor... Ne yapalım... Zorla çözebilseydim çok iyi olacaktı, politik şeylerden anlamıyorum... Aslında şuanda ihtiyacı olan şey bir askeri güç ama neden bir maceracıdan yardım istiyor... Ama hala... Orlando’ya bir bakış attım ve Naminissa'yı yanıtladım
''Bir şartım var. Orlando’nun daha önceden dediği gibi, onun hayali bir şövalye olmak, en azından ona şövalyen olarak davranma şansını verir misin?''(Wazu)
''Oi, Wazu!''(Orlando)
''Önemli değil. Başlangıçta daha sonra işbirliğimiz için bu tarz bir ödülü sunmayı düşünüyordum''(Naminissa)
''Naminissa-sama… Çok teşekkür ederim. Bu değersiz Orlando sonuna kadar size hizmet edecek''(Orlando)
''Teşekkürler Orlando-sama''(Naminissa)
Anlıyorum. Bir ödül olacaktı çünkü maceracıların istedikleri şey buydu ve işbirliği için Orlando’yu şövalye yapmayı planlamıştı. Orlando için yardımcı olabildiğime memnunum...
''İyi, kendim için özel bir şartım yok. Tamam, isteğini kabul edeceğim''(Wazu)
Cevabımla, Naminissa mutlu bir yüz ifadesi yaptı.
''Öyleyse, Orlando-sama'nın ödülü şövalye olma şansı ve Wazu-sam'nın ödülü sadece ''ben''(Naminissa)
''Anladım, Naminissa-sama...''(Orlando)
''...''(Wazu)
Eh? En son cümlelerinde garip bir şey vardı, değil mi? Hayır, ödülün ''Ben'' olduğunu söylediğine eminim! Huh? Bu normal mi? Neden Orlando bir şey söylemedi? Eh... ? Beklide, yanlış duydum?
Bu doğru. Normal düşünürsek, kendisini ödül olarak önermesinin bir yolu yok. Anlıyorum, tabi ki. Ancak, yine de benim ödülüm ne? Peki, eğer Orlando bir şövalye olacaksa, arkadaşı olarak bedavaya yardım etmeyi kafaya takmam.

Önceki Bölüm || Seriye Git || Sonraki Bölüm