Sono Mono Nochi Ni...
Önceki Bölüm || Seriye Git || Sonraki Bölüm
Çevirmen: Kylerxy & Redaktör: ggurcan
46. Bölüm: Yüzük ve Kılıç
Köye ulaştığımda şef ve
bazı maceracılar köyün girişinde bekliyordu. Onlara Orlando'nun şuanda diğer
insanları kurtardığını ve dev adamın ortadan kaldırılmasını onlara yıktığımı söyledim.
Görünüşe göre köy şefi takviye almak için Rinikku şehrine hızlı bir at yollamış.
Hala yaşayan haydutlara bakıcılık yapmaları için köy meydanına götürdüm.
Köyün girişinde
alkışlar yükseldi. Orlando yakalanan insanlarla birlikte geri dönmüş gibi görünüyordu.
Aynı şekilde getirdiğim haydutları da gömdüm ve Orlando ve Meru ile buluşmak
için köyün girişine doğru yürüdüm.
Orlando köyün sakinleri
tarafından alkışlandı ve etrafı sarıldı, minnettarlık sözleri her yerden uçuyordu.
Bir kaç kadın koluna dolanırken büyük karşılamayı kabul etti. Dairenin dışından
sahneyi izliyordu.
Umm... Ben de çok
çalıştım biliyorsunuz!
Meru, düşündüğümü
anladıktan sonra kafamı *peshi-peshi* diye okşadı.
Uu, Meru beni anlayan
tek kişi! Bu yüzlerimizden kaynaklanan bir eşitsizlik!
Meru'nun eliyle beni teselli
ettiğini Orlando gördü. Kalabalık sonunda benim varlığımı fark ettiler ve
*bashi-bashi* diye sırtıma vururken teşekkür etmeye geldiler.
Etrafım erkekler tarafından
çevrelendi... Orlando kadınlarla çevriliydi...
LANET OLSUN! Ondan daha
güçlü olsam bile!
Bundan sonra ben ve
Orlando toplantı salonunda yapılan bir kutlama şölenine davet edildik. Bir kaç
kişi beni içki içmeye davet etti ama kibarca reddettim. Artık içmeyeceğime
yemin ettim.
Haydutların topladığı
hazineler hakkında bir konuşma yapıldı ben de Orlando'ya sordum. Onları biz
yendiğimizden dolayı hepsi bize aitmiş gibi görünüyor ve o da geri ne
yapacağımı sordu. Sadece hazineler değil, ayrıca kafalarında ödüller olan
haydutlar da vardı ve bu önemli bir miktar gibi duruyordu. Orlando ve ben
kesinleştirmek için hazinelerin tutulduğu ufak bir odaya yöneldik.
Odanın içerisinde,
kesinleştirmek için çantanın içindekileri çıkardık ve sıraladık. İçinde çeşitli
eşyalar vardı, kılıçlar, bıçaklar, mızraklar, baltalar, vb. Bazıları paslıydı
ama onların içerisinde güzel mücevherler de vardı. Mücevherler dışında, gümüş
coin, altın coin ve işlevlerini bilmediğim bir kaç büyülü eşyalar vardı.
Çeşitli eşyaları yavaşça tek tek kontrol ettik. Bir süre sonra ilgimi çeken bir
yüzüğü aldım.
''Bu yüzük ne?''(Wazu)
''Aah...''(Orlando)
Avucumdaki yüzüğe bakıyordum.
Şekli normal bir yüzük gibi olmasına rağmen, yüzüğün üzerinde gömülü güzel
yarım yeşil taş vardı. Taşın neden yarım olduğunu merak ediyordum...
''Bu... ''Düzen
Yüzüğü'' olabilir mi?''(Orlando)
''Düzen Yüzüğü?''(Wazu)
''Evet, uzun zaman önce
birisinde görmüştüm. Yine de kusurlu bir büyü eşyası olduğu söyleniyor. Bu
şekilde gömülü yarım taş vardı bu yüzden şüphe yok...''
''Bu ne tür bir
yüzük?''(Wazu)
Orlando'nun
açıklamasına göre yüzük iki çift halinde yapılmış. Etkisi birbirlerine kayıtlı
yüzükler aracılığıyla mesaj yollayabilir ve alabilirsin gibi görünüyor.
Ancak, kusurlu bir büyü
eşyası olduğunu söylemesinin nedeni, gereken büyü gücünün mesafeye göre
değişmesinden kaynaklanıyordu. Özet geçersek, devasa büyü gücü tüketiyordu bu
yüzden ortalama büyücüler uzak mesafelere mesaj göndermek için kullanamazdı. Yup,
kusurlu bir eşya. Ama ilginç görünüyor.
''Tamam, karar verildi!
Sadece bu yüzüğe ihtiyacım var. Başka bir şeye ihtiyacım yok bu yüzden geri
kalanı alabilirsin Orlando''(Wazu)
Silah alsam bile
kullanamıyorum.
''Eh? Hepsi bu
mu?''(Orlando)
''Evet, parayla alakalı
belirli bir sorunum yok, silahlara da ihtiyacım yok, herhangi bir rakibimi
tekmelemem ya da vurmam yeterli''(Wazu)
''Bekle bir dakika. Bu
az önce söylediğim kusurlu eşya, ayrıca sadece bir tane var...''(Orlando)
''Bu bana daha fazla
sebep veriyor. Diğer bir deyişle, dışarıda birisinde diğer yüzük var değil mi?
Eğer saklarsam belki daha sonra birisi mesaj yollayacak. Bu olursa, bu yüzüğü
sahibine geri verebilirim. Birinin hatırası olabilir...''(Wazu)
''Anlıyorum...''(Orlando)
Orlando hikayeme kafa salladı.
Önündeki hazineye bakarken bir şeyler düşündü. Sorun ne? Her şey senindir.
''Tamam, bu kılıcı ve
bir kaç altın coin alacağım.''(Orlando)
Bunu söyledikten sonra
kanadı andıran süslemeye sahip bir kılıcı ve bir kaç altın coin aldı.
''...Eh? Bu iyi
mi?''(Wazu)
''Evet, gerisini bu
köyün insanlarına bırakacağım. Burada zarar gören insanlar onlar''(Orlando)
Ugh! Bunu hiç düşünmemiştim.
Aramızdaki fark bu mu? Bu şövalye olmak isteyen bir adamın düşünce tarzı mı?
Göz kamaştırıyorsun, Orlando.
Köy şefine kalan
hazineyi herkese vereceğimizi söyledikten sonra, ziyafet daha da canlı hale geldi.
Bir gece köyde kaldık ve ertesi Gün, herkes teşekkür ederken köyden ayrıldık.
------------------------------------------------------------------------------
Gelecekte, bu köyde suç
işleyenler sadece kafaları dışarda kalacak şekilde köyün merkezine gömülecek.
Yanlarında suçlarını belirten bir tabela olacak. Bu ceza bir suçluyu küçük
düşürmek için yapılıyor. Daha sonra köy şefi şöyle dedi ''Bunu ilk defa gördüğümde,
İşte bu! ''diye düşünmüştüm''--Ancak, hiçkimse bunu yapan ilk kişinin kim
olduğunu hatırlamıyor gibi görünüyor.