Super God Gene
Çevirmen: Kylerxy
274.Bölüm: Hayalet Gözlü Ayı
Fu Shan ve
diğer herkes kadına baktı. Açıkçası Han Sen'in doğruyu söyleyip söylemediğini
bilmiyorlardı.
Kadın rahat
bir nefes aldı ''Haklısın. Qin Xuan sağ kulağının arkasında ufak kırmızı bir
doğum lekesine sahip. Ancak, genellikle saçları ile örtüyor bu yüzden sıradan
insanlar bunu göremeyeceklerdir''
Kadın Han
Sen'e söylemeye devam etti ''Gerçekten özel ekibin lideri olup olmadığından
emin olmasam da şu anda gerçekten Qin Xuan'a yakın olduğunu biliyorum''
''Bayan, sen
de özel takımdan mısın?'' Han Sen kadına sordu. Diğerlerinin özel kadrodan
olduklarına inanmıştı çünkü öyle gözüküyorlardı. Ancak bu kadın olamazdı.
''Benim
adım Xu Ruyan. Ben özel takımın bir müşterisiyim'' kadın gülümseyerek söyledi.
Han sen bir
şeyi fark etti ve söyledi ''Yani buraya yelken açmak için onları kiralayan siz
misiniz?''
Xu Ruyan
acıklı bir şekilde gülümsedi ve söyledi ''Burası bizim orjinal varış noktamız
değil. Yolumuzun üzerinde devasa bir kutsal kanlı yaratığın saldırısına uğradık
ve sonunda buraya geldik. Yaklaşık bir yıldır burada kapana kısılıyız''
''Bir
yıl....Beni bilmemenize şaşmamalı'' Han Sen düşündü.
Han Sen
sormaya devam etti ''Burası neresi? En yakın shelter'den ne kadar uzak olduğumuzu
biliyor musunuz?''
Liu Zhi
adındaki sıska adam söyledi ''Bunu sormak anlamsız. Eğer uçabilsen bile bu
yerden uzaklaşmayı başaramayacaksın''
''Nasıl
yani?'' Han Sen şaşırmıştı. Bu adaya geldiğinde, gelişmiş hiçbir uçan yaratık
görmemişti.
Belki de
grup gerçekten Han Sen'in özel takımın bir üyesi olduğuna inanmıştı, Liu Zhi ve
Xu Ruyan Han Sen'e durumları hakkındaki her şey anlattı.
Liu Zhi
abartıyordu. Buraların yakınında gerçekten uçan bir yaratık yoktu ama
okyanustaki av yaratıklarını korkutan adanın etrafında dolaşan bir kutsal kanlı
deniz canavarı vardı.
Adada, devasa
ayılar gibi görünen tek tip yaratık vardı. Çok hızlı hareket ediyorlardı ve dağ
yamaçlarında bile yürüyebiliyorlardı. Alnındaki dikey bir gözle, bu yaratıklar
inanılmaz bir görüş açısına sahipti. Onların çoğunluğu ilkel yaratık iken
aralarında birkaçı mutant yaratıklardı. Kralları ise bir kutsal kanlı
yaratıktı.
Hayalet
gözlü ayıların kralı diğerlerinden daha güçlü ve hızlıydı. Onu yaralamak
neredeyse imkansızdı ve özel takımın üyelerini oldukça çaresiz hissettiren
zekice taktikleri vardı.
Hepsi
ormandaki yabani bitkiler ve mantarlarla ile yaşamaya çalışırken aynı zamanda
hayalet gözlü ayı grubundan kaçmak zorundaydılar, bu yüzden zor bir hayat
sürüyorlardı.
Başlangıçta,
hayalet gözlü ayıların ne kadar güçlü olduklarını bilmediklerinden onları
avlamaya çalışmışlardı bu da büyük bir kayba neden olmuştu. Grupta yaklaşık 30
üyeye sahiplerdi ama dövüşten sonra sadece bir düzine insan geride kalmıştı.
Yine de
hayalet gözlü ayı kralı sadece birkaç ilkel hayalet gözlü ayı kaybetmişti.
Ancak
ölenler arasında sadece bir kişi özel takımdandı. Takım 10 kişiydi ve şuanda
geriye 9 kişi kalmıştı. Diğer ölenlerin hepsi, Xu Ruyan adına çalışıyordu. Han
Sen'in en çok şaşırtan şey Xu Ruyan'ın, Starry Grup'un yönetiminde olmasıydı.
Ayrınca Han
Sen onların Yeşil Ada üzerindeki Green Shelter'den geldiklerini öğrenmişti. Şu anda
sadece geldikleri yer olan Yeşil Adaya ulaşmak için yarım ay süren bir gemi
yolculuğu gerektiğini biliyorlardı. Yeşil adanın batıda olması dışında özel
olarak yeri hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Sonuçta, kutsal kanlı deniz
canavarının saldırısına uğradıktan sonra tamamen kaybolmuşlardı.
Xu Ruyan
neden buraya geldiklerini söylemeyecekti ve Xu Ruyan tarafından tutulan özel takımda
görevlerinin detaylarını başkalarına sızdırmazdı.
Ancak Han
Sen uzun bir süre adada kapana kısılı kaldıklarından Xu Ruyan'ın oldukça önemli
birisi olduğunu söyleyebilirdi bu yüzden diğerleri hala onu dinleyecekti.
''Xu Ruyan,
ben de özel takımdanım. Sen ve ben bir anlaşma yapmaya ne dersin?'' Han Sen her
şeyi öğrendikten sonra sordu.
''Buraya
düştük. Ne tür bir anlaşma yapabilirim?'' Xu Ruyan kaşlarını çattı. Han Sen,
içini göremediği birisiydi.
Xu Ruyan,
Qin Xuan'ı tanıyordu ve bu yerden çok uzakta olan Steel Armor Shelter hakkında
bir fikri vardı.
Han Sen'in
söylediklerine inanmamıştı ama Qin Xuan'ı tanımasına şaşırmıştı.
Sıradan
insanlar Qin Xuan'ın sağ kulağının arkasında bulunan kırmızı doğum lekesini
bilemezdi.
''Bayan Xu,
şu anda hangi plana sahipsiniz? Sonsuza kadar burada kapana kısılmak mı?'' Han
Sen ona cevap vermedi ve bir gülümseme ile sordu.
''Kurtarma
ekibini beklemek dışında ne yapabilirim?'' Xu Ruyan sordu.
''Starry
Grup'un bir takım yollaması için yeteri kadar önemli birisi olduğunuza
inanıyorum. Ancak, bu yeri bulabildiyseler sizi kurtarmalarının bir yıl
süreceğine inanmıyorum. Buraya kadar gelmediler bu da demektir ki burası
bulması zor bir yer. Eğer pes etmedilerse, sizi ne zaman bulabileceklerini
merak ediyorum'' Han Sen söyledi.
Herkesin
ifadesi biraz değişti. Tabiki de, bunu biliyorlardı. Ancak şu anda kurtarma
ekibi tek umutlarıydı.
''Ne demek
istiyorsun?'' Xu Ruyan memnuniyetsizce sordu. Han Sen'in sözleri grup
içerisindeki otoritesini zedeliyordu.
Herkesin
ona bakmasının sebebi Xu Ruyan'ı kurtarmak için bir ekibin geleceğine
inanmalarıydı.
''Yani, adada
beklerken daha iyi yemekler istemiyor musunuz?'' Han Sen sakince sordu.
''Yemeğin
mi var?'' Xu Ruyan Han Sen'i izlemişti, büyük miktarda bir yiyecek taşıdığını
görmemişti.
''Yanımda
hiç yiyeceğim yok ama bu adada bol miktarda yiyecek var'' Han Sen gülümsedi ve
söyledi.
''Hayalet
gözlü ayıları mı düşünüyorsun? Bence pes etmelisin. Hiç kimsenin öldüğünü
görmek istemiyorum'' Xu Ruyan Han Sen'in fikrinden hayal kırıklığına uğramıştı.
Eğer
hayalet gözlü ayıları avlama şansları olsaydı bugüne kadar beklemezlerdi.
Xu Ruyan,
Steel Armor Özel Takım'ın başının Han Sen olduğuna bile inanmamıştı. Olsa bile,
bu hiçbir şeyi değiştirmeyecekti.
Fu Shuan
özel takımın lideriydi ve onunla birlikte bütün takım buradaydı. Onun bile
hayalet gözlü ayıya karşı çok fazla şansı olmamıştı.
Yalnız
başına olan Han Sen'in hiçbir şansı yoktu.