Super God Gene
Çevirmen: Kylerxy
273.Bölüm: Meslektaşlar
Hiç kimse
Han Sen'in sorusuna cevap vermeyecekti. Bütün insanlar ormana geri döndüler.
''Bayan, bu
ne demek?'' Han Sen ilk gördüğü kadını yakaladı ve sordu.
Kadın
kayıtsızca söyledi.'' Şu an buradasın, hayatının hapis cezasını yemiş gibisin. Bunun
ne demek olduğunu keşfetmek için çok zamanın olacak''
Yakında
herkes gibi ormana geri döndü.
Han Sen
muhtemelen bir gemi kazası geçirip buraya kadar geldiklerini tahmin edebilirdi.
Ancak, hala nerede olduğunu öğrenmek istiyordu. Sonuçta, buralara kadar bir
gemi ile gelmiş olmalıydılar ve adanın lokasyonu ve en yakın shelter'in nerede
olduğu hakkında bir fikirleri olmalıydı.
Han Sen
hızlıca bu insanları takip etti, onları uzaktan takip etme niyetinde de
değildi. Çok yakında Han Sen onları ormanın içerisine doğru takip etti ve bir
mağaraya ulaştı.
Mağaranın
içerisinde İttifak içerisinde üretilen birçok malzeme vardı. Şenlik ateşi ile
birlikte büyük bir mağaraydı bu yüzden neredeyse bir kamp gibi hissettirmişti.
Han Sen bu
insanların uzun zamandır burada yaşadıklarını söyleyebilirdi. Aynı yaşlarda bir
düzineden fazla insanlardı.
Han Sen'İn
bakış açısından, bu insanlar Qin Xiuan ile aynı yaşlardaydı. Qin Xuan kutsal
geno puanını maksimize etmek için uzun süre sadece birinci Gods Sancturayde
kalmıştı. Ama bu insanların açıkça aynı niyetleri yoktu.
''Çaylak, eğer
burada kalmak istiyorsan, kurallarımıza uymalı ve işini yapmalısın. Aksi
taktirde, sana harcayacak fazladan yiyeceğimiz yok'' ciddi bir adam Han Sen'e
söyledi.
''Okyanusta
ve adada birçok yaratık var bu yüzden kendimi besleyebileceğimi düşünüyorum''
Han Sen gülümsedi ve söyledi.
Grup komik
bir şey duymuşlar gibi Han Sen'i küçük görerek gülümsediler. Yine de kimse
konuşmadı. Onla alay etmeyi bile çok görmüşlerdi.
Adam devam
etti ''Hepimiz talihsiz insanlarız. İşte sana bir hatırlatma: Windend adası
tehlikelerle dolu. Etrafta dolaşma aksi taktirde hayatını kaybedersin''
''Ne tür
tehlikeler?'' Han Sen şaşırarak sordu.
Adam
konuşmadı ama yanındaki bir zayıf adam araya daldı ''Windend adasında kutsal
kanlı yaratıklar var. Onları öldürebiliyor musun?''
''Kutsal
kanlı yaratıklar? Birkaç tanesini öldürdüm?''
''Evlat, övünmeden
önce kimlere övündüğünü bilmelisin? Kim olduğumuzu biliyor musun?'' dudaklarını
kıvırarak sıska adam söyledi.
''Bilerek
daha da mutlu olacağım'' Han Sen bu adamlar hakkında meraklıydı.
''Özel
takım hakkında bir şey duydun mu?'' övünürmüşçesine sıska adam sordu
''Sen özel
takımın bir üyesi misin?'' Han Sen şaşırarak grubu göz önüne aldı.
Han Sen
ıssız bir adada aynı organizasyondan adamlar ile karşılaşmayı beklemiyordu.
''Özel
takımı duymuş olduğundan, bilgili bir kişi olmalısın. Neler yaptığımızı
biliyorsundur. Ve biz bile bu yerde zar zor hayatta kalabiliyorsak, gelecekte
ne yapman gerektiğini anlıyor musun?'' Sıska adam söyledi.
''Bu ne
tesadüf. Ben de özel takımdanım. Acaba hangi shelter'den sorumlu olduğunuzu
sorabilir miyim?'' Han Sen gülümseme ile sordu.
''Ne? Sen
de mi özel takımın üyesisin?'' Sıksa adam şaşırarak Han Sen'e baktı.
Diğer
insanlar da şok olmuştu ve Han Sen'in söylediklerinden şüphe ediyorlar gibiydi.
Han Sen oldukça genç görünüyordu. En fazla 18 yaşında olmalıydı.
Birinci
Gods Sanctuary'deki özel takım üyeleri genç olmasına rağmen, üyeler için yüksek
kriterler nedeniyle, katılabilenler çoğunlukla yirmi yaşının üzerindeydi ki bu
yaşlarda daha fazla geno puanı sayısı ve zengin Gods Sanctuary deneyimlerine
sahip olacaklardı.
''Benim
adım Han Sen, Steel Armor Shelter Özel Takım Lideri'' Han Sen kimliğini onlara
söyledi ki bu da bir sır değildi bu yüzden onlardan saklamanın bir manası
yoktu.
''Benimle
dalga mı geçiyorsun? Senin yaşlarında, üye olmak bile büyük bir şans. Kıçımı
yönet!'' Sıska adam bıyık altından güldü ve Han Sen'in lider olabileceğine inanmadı.
Daha sonra ilk konuşan adam işaret etti ve söyledi ''Oğlum, görüyor musun? Bu
bir liderin nasıl gözüktüğüdür. Bu bizim kaptanımız, Fu Shuan''
''Merhaba, ben
Han Sen Steel Armor Özel Takımdan. Sen hangi Shelter'densin?'' Han Sen özel
takım üyeleri ile karşılaştığı için şanslı hissediyordu.
Sıska adam
Han Sen'in yalan söylediğini düşündü ve sinirlendi. Bir şey söylemeden önce Fu
Shuan onu durdurdu.
Fu Shuan
Han Sen'i aşağı yukarı süzdü ve söyledi ''Bildiğim kadarıyla Steel Armor
Shelter Özel Takım lideri Qin Xuan ve yardımcısı da Yang Manli. İkisi de bayan
ve liderlik içerisinde bir erkek yok. Han Sen adını hiç duymadım''
''Yarım
yıldan fazla bir süredir burada kapana kısılmış olmalısınız?'' Han Sen
bakışlarıyla grubu süzdü.
''Ne olmuş
yani?'' Sıska adam Han Sen'e dik dik baktı ve sordu.
''Elbette
Qin Xuan'ın ikinci Gods Sanctaury'ye gittiğini bilmiyorsunuz ve ben Steel Armor
Shelter Özel Takımının yeni lideri oldum'' Han Sen gülümsedi ve söyledi.
Ne yazık
ki, kendi kimlik kartını yanında getirmemişti ve kendisin kanıtlamak için
Skynet'i kullanamazdı.
''Sadece
sözlerine inanamayız. Bize ID kartını göster'' sıska adam hala onan
inanmıyordu.
''ID kartım
yanımda değil. Eğer bana inanmıyorsanız, sizi ikna etmemim bir yolu yok'' Han
Sen ellerini yaydı ve söyledi ''Şu anda sana yalan söylemek için bir nedenim
yok, bu yüzden neden bunu yapayım''
Han Sen'i
ilk gören kadın aniden Han Sen'e baktı ve sordu ''O zaman Qin Xuan'ı çok iyi
tanıyor olmalısın?''
''Evet''
Han Sen bunu düşündü ve kafa salladı.
''O zaman
sol kulağının arkasında ne olduğunu biliyor olmalısın'' kadın yavaşça sordu.
Bütün grup
cevabı beklerken Han Sen'i izliyordu.
''Eğer
doğru hatırlıyorsam, Qin Xuan'ın sol kulağının arkasında bir şey yok, sağ
kulağının arkasında kırmızı bir doğum lekesi var'' Han Sen doğal bir şekilde
söyledi. Qin Xuan ile sayısız savaş yağmıştı ve bunu çok iyi biliyordu.