Yuusha-sama no Oshishou-sama
Dört Yıl Boyuncaki Düşünceler
Tavukların
bile daha sabah ötmediği zamanda Wynn gözlerini açmıştı.
Şövalye
olmaya yemin ettiği beş yaşından beri , her zaman bu saatte
uyanırdı.
Dar
odanın içine göz atınca , yan yataktaki Locke'nin hala horluyor
olduğunu gördü.
Uyandırmamak
için dikkatli bir şekilde , antreman kıyafetini değiştirdi ve
antreman şövalye kılıcını alarak odadan ayrıldı.
Yurdun
dışarısı baharda olmalarına rağmen gün doğumundan önceki
rüzgarlar soğuktu.
Isınma
haraketlerini bitirdikten sonra, antreman kılıcını sallamaya
başladı.
Sadece
fosh , fosh diye havayı kesme sesi , sabah sesizliğinde
yankılanıyordu.
Wynn
için her zamanki manzaraydı.
-- --
Hayır,
Nedense
düzgünce yapmıyordu.
Şimdiye
kadar hayal ettiği kılıcın gücü ve hassas sapmaları meydana
çıkmış gibi hissediyordu.
Elini
durdurunca nefesini düzenleyip , bir kez daha gözlerini kapayarak
konsantre oldu.
Kafasının
içinde hatırladığı şey , şimdiye kadar en güçlü arkadaşının
( Leti ) gölgesiydi.
Onun
figürünü bu gün canlı bir şekilde hatırladı.
_________
-- Dünkü
giriş töreninde.
Gürültülü
olan büyük tapınağın içindeki atmosfer bir anda sessizleşti.
Nefes
alma sesi , b,razcık bile vücudunu oynatırsan çevredekiler
duyacak kadar sesizliğin içinde, bir kız geçidin ortasından
yürüyordu.
Büyük
tapınağın önünde yüksek platform kurulmuştu.
Dümdüz
uzamış omurgası vede duraklamayan adımları, kıza ağır başlı
bir atmosver veriyordu.
Merdivenden
çıkarken çalkalanan altın sarısı saçları, lekelenmiş
bardaktan yansıyan gün ışıkları gibi, nazik bir şekilde
parlıyordu.
O kızın
figürü büyük tapınakta toplanmış öğrenciler ve öğretmenler
fark etmeksizin , şövalye birliği kaptanı ve tapınak görevlileri
, çağrılmış asilleri bile etkisi altına almıştı.
Oranın
içinde sanki hiç bir şey olmamış gibi heycanlanmayan kız
platforma tırmanınca, yavaşca kafasını çevirdi.
O an --
-- öyle bir şey olmasına imkan yok ama , kızın kendisini ışık
kucaklamış gibi gördüler.
İnanılmaz
bir varlık hissi.
Birkaç
kişi nefes almayı bile unutmuş gibi kıza bakıyordu. Ama -- --
Aniden
, kızın şimdiye kadarki ağır başlılığı , nazik bir
gülümsemeye dönüştü.
Sadece
durduğu zaman , onların hareket etmesine izin verilmiş gibi
herkesi rahatmala sarıp , ordan burdan tuttukları nefesi
bırakmaları sesi geliyordu.
“ Tanıştığıma
memnun oldum . Ben yeni öğrenci temsilcisi Leticia “
Leticia'nın
sözleri , yeniden sessiz büyük tapınağı konturol altına aldı.
Büyük
tapınağın içinde sakin ses yankılanmaya devam etti.
“ Ben
temsilci olarak seçildim ama, beraber öğreneceğimiz herkezle aynı
şekilde şövalye olmayı hedeflemiyorum. Ama , ben buraya kadar çok
fazla savaş deneyimledim . Kesinlikle , bu deneyimlerimin sizlerede
yarayacağını düşünüyorum “
Gözlerini
kapıyıp , yavaşca sağ elini göğsüne götürdü.
“ Şeytan
kral yenildi , şu anda dünya büyük bir tehtidi sırtında
taşıyor. Herkez şövalye olarak bu tehtitden insanları koruyan
bir şövalye olmak zorunda. Beraber öğrenip , beraber eğlenip ,
ve sonunda benimle beraber şavaşın “
Yavaşca
başını eğdi.
Sesizlik
içinde olan büyük tapınakta alkışlama sesleri , bir süre sonra
gökgürültüsüne dönüştü.
Leticia
yavaşca vücudunu yükselti, büyük tapınaga göz attıp çiçek
açılıyormuşcasına gülümsedi.
_______
Dünkü
giriş töreninde platformda duran arkadaşının süeti.
Biri
kafasını çevirip Wynn'e bakarsa , yeni öğrencilerin en arkasında
oturduğunu görürdü.
Tamı
tamına dört yıl , bu dört yılda aralarında oluşan farkı
gösterdiğini düşündü.
Kafasını
sallayıp bir kez nefes verdikten sonra , bir kez daha konsantre
oldu.
Kılıç
duruşu almış Leticia'nın gölgesini canlandırdı.
Şimdiye
kadar dört yıl önceki Leticia'nın görümtüsünü
çanlandırıyordu ama, şimdi büyümüş Leticia'nın kılıç
duruşu aldığı figürünü tam olarak gördü.
Az
önceye kadar yaşadığı kılıcındaki sapmalar , görüntü* ve
kızın gerçek figürü arasındaki farkdan kaynaklanıyordu.
//kafasında
canlandırma
Madem
öyle , şimdiki görüntüye değiştirip kılıcını salladı.
Wynn'in
her gün gerçekleştirdiği manzaraya yeniden geri döndü.
Ama
yinede bu günkü manzarada değişiklikler vardı.
_________
-- --
Onun figürü ilk defa gördüğünden beri hiç değişmedi.
Binaya
kendisini gizleyerek , ciddi bir şekilde sadece kılıcını
sallayan kendisinden iki yaş büyük erkeğe baktı.
Leticia
için , bir ara her gün gördüğü sahneydi.
Ve ,
kendisin de aynı şekilde geçirdiği zamanlar -- --
Şimdi
bile aynı sahne tekrarlanıyordu.
Her gün
, özel öğretmen iki büyük ablasıyla kendisini
karşılaştırıyordu.
İyi de
kötü de itaatkar ablaları , özel öğretmenin dediği gibi
sorumluluklarını yerine getirip, asil evin prensesi olarak kültür
ve davranışları gibi görgü kurallarını uygulayan onlara karşı
, Leticia hafızası berbat , karakterleride genel olarak
hatırlayamadığından her zaman azarlanırdı.
“ Bu
kadarcık bir şeyi bile yapamıyorsun, ablaların senin yaşında
zaten yapabiliyordu ? “
“ Ne
o berbat haretler. Zerafetin “z” si bile yok “
İtaatkar
ablalarını öven özel öğretmen , raporları ebeveyinlerne
vermediği bir gün yoktu.
Bir
sabah , aniden gözlerini açan Leticia sessizce kendi odasından
çıkıp, rahatsız edici konaktan dışarı çıktı.
Hiçbir
şeyi düzgün yapamayıp azarlanıp durduğu günler.
Ustanın
durumu çevredekilerede etki etti.
Bir
süre sonra , hizmetçilerde kendisine küçümsemeyle bakmaya
başladı.
Onların
bakışlarını Leticia'nın fark ettiğini bilmiyorlardı ama ,
insanlara duyarlı olan kız o gözlere daha fazla dayanamadı.
Buradan
kaçmak istedi.
Sadece
bu düşünceyle, daha rahatsız edici konağın bahçesinde
yürüyordu.
Devasa
konağın bahçesinde bekçiler geziniyordu ama, daha küçük olan
Leticia bulunmadan bahçeden geçip kapıya kadar varmıştı.
Bekçilik
yapan genç asker “Fuaa...” diye ağzını sonuna kadar açarak
esniyordu.
Bu
boşlukta Leticia demir parmaklıklardan sızarak , kapının diğer
tarafına geçmeyi başardı.
Leticia
konağın dışına ilk defa çıkıyordu.
Gideceği
yere de karar vermemişti.
Sadece
her zamanki ders zamanı gelmesini istemediğinden, kaçmak
istemişti.
Daha
başkentte sabah soğuğu geçmemişken Leticia koşuyordu.
Yetişkinlerin
bile kaybolabildiği devasa başkent.
Daha
altı yaşında olan Leticia için büyük maceraydı.
Anna
cadde sadece düz devam etse bile.
Sabah
geçerken, daha şehrin uykuda olduğu zamanda bomboş yolda dümdüz
gitmeye devam etti.
İlk
başda bu küçük maceradan eğlenen kız da , daha uykuda olan
şehirde yürüyümce yavaş yavaş çaresiz hissetmeye başladı.
Sanki
dünyada sadece kendisi yarmış gibi.
-- --
Korkuyorum.
-- --
Ama azarlanmak istemiyorum.
Kendisinin
bile tam olarak anlayamadığı bir duyguyla kaplanılarak, yavaş
yavaş cesaretini topladı.
O
zamandı.
Gönülsüz
bir şekildede olsa yürüyen Leticia'nın görüş alanına bir
erkek çocuğu gi
Çubuğu
tutmuş , canı pahasına sallıyordu.
Kılıç
pratiğimiydi ?
Abisinin
kılıç haraketleriyle karşılaştırınca toy kalıyordu ama, ona
rağmen Leticia onun hareketlerine kalbini kaptırmıştı.
//
çevirmenden bi fan service alın bakıyım. Gerçeği “gözlerini
kaptırmıştı”
Kötü
hareketlerine rağmen o canlı ve coşku doluydu.
Dişimi
sıkarak çubuğu sallarken, gözlerinde güçlü iradenin işikları
vardı.
Daha
küçük olan kız bu atmosveri hissediyordu.
Bırazcık
maceranın ortasında kalbini kaptırmış olabilirdi.
//burası
yazardan
Dik
bir şekilde ona bakınca, erkek çocuğu üstündeki bakışları
fark edip oraya döndü.
Bir
an dondu ama merakı ağır basan Leticia cesaretini toplayarak erkek
çocoğuna yaklaştı.
“ Ne
yapıyorsun ? “
“ Antıreman
“
“ Eğlenceli
mi ? “
“ Eğlenceli
olup olmadığını bilmem ama güzel hissettiriyo “
“ Leti'de
yapabilir mi ? “
Erkek
çocuğu başıyla olaylayınca , Leticia yakına düşmüş çubuğu
alıp , erkek çocuğunun yanında sallamaya başladı.
Bunu
erkek çocuğu bir süre izledi ama , aniden iç çekip beraber
sallamaya başladı.
Erkek
çocuğu çubuğu sallarken bile ara sıra Leticia'yı gözlemliyordu.
Yüzünde
karışıklılık da vardı ama , biraz endişe de içeriyordu.
Leticia
içinde bayadır hissetmediği, kendisi için endişelenen birinin
olmasının verdiği memnuniyetlik vardı.
“İşim
olduğundan bugün buraya kadar” diyen erkek çocuğuna Leticia “
Yarında gelebilirmiyim” diye ürkekçe sorunca, erkek çocuğu
gizemli bir ifade takınıp başıyla onayladı.
Mutlu
olup , evde olanları unutan Leticia , dönünce ebeveyinlerinin ve
özel öğretmenin ağır azarlarına mağruz kaldı ama, ona rağmen
mutluydu.
--
-- Kendi yerini bulduğunu hissetti.
Ondan
sonra her gün erkek çocuğunun yanına gitti.
Öğretmene
sorduktan sonra, çubuk – tahta kılıçda yaptırdı.
Biraz
zaman geçince, ebeveyinleri onun konaktan kaçışını dikkat
etmemeye başladı.
Varis
Reiruzu ve iki ablası başarılı birey oldukları için, özel
öğretmen o üçünü övüp duruyordu.
Leticia
için bu koşullar iyiydi.
Erkek
çocuğu – Wynn Leticia'yla her zaman antreman yapardı.
Şehirde
koştukları zamanda, Leticia'nın koşma hızına ayak uydurup
zorlamıyordu.
Tahta
kılıç kulandikları antremandada , Leticia'nın darbelerini
karşılayarak , kıza zarar vermeden yavaşca öğretti.
Wynn
için normal bir şeydi ama, şimdiye kadar özel öğretmenden
sadece yapması gerektiği söylediğinden zorlanan Leticia için bu
durumda her şeyden daha mutluydu.
Özel
öğretmenden ödev olarak verilen kitaplar ve konaktaki kitapları
götürünce, Wynn memnuniyetle okuyup beraber içeriklerini
düşündüler.
Anlayamadıkları
yeri özel öğretmen gibi ağız ucundan öğrenmeksizin beraber
düşündüler.
Ve
Wynn'le tanıştıktan bir yıl sonra Leticia'da kendisinin
geliştiğini hissetti.
Reizuru
ve ablalarının kılıç ve büyü derlerini bile yavaş yavaş
anlamaya başladı.
Özel
öğretmen zaten pes ettiğide olmuştu ama, davranışları bir
kenara koyarsak kılıç ve büyü öğrenmişti.
Onun
kabiliyeti zaten aşık atıyordu, bu yüzden onlar Leticia'nın
kabiliyetini fark etmemişlerdi.
O
, Kader günü -- -- Leticia “Kahraman” olarak kutsamayı aldığı
o güne kadar.
________
Wynn
sessiz bir şekilde kılıçını sallıyordu.
Leticia
usulca göğsüne elini kaldırıp, gözlerini kapadı.
Seyehat
sırasında, ne kadar zorluklarla karşılaşsada Wynn'i hatırlayınca
kendine geliyordu.
Cesaretle
doluyordu.
Ne
zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın, kesinlikle o kendi
iradesi kırılmadan yürümeye devam ettiğine inandı.
-- --
Bana yol gösteren sendin. Seninle karşılaştığımdan beri, ben
sadece kahraman olarak değil, bu kadar insanığımı kaybetmeden
gelebildim.
Wynn
kılıç rakibi Leticia'yı yakalayabilirdi.
O
gölge fügür dört yıl önceki Leticia'nın kendisiydi.
Az
çok bilgilerini düzeltmesi gerekliydi ama, şimdiki kendi
kabiliyeti için yeterli bir görüntüydü.
Ama
-- --
Sakladığı
aurasını bir anda bıraktı.
Antreman
kılıcını çekip anında gölgeden fırladı.
“Onii
– chan”
“ Ne
... ... Le, Leti !?”
Tek
taraflı bir kılıç niyeti Wynn'e baskı kurarak, bir anda
çevresini sardı.
--
-- Bu şimdiki benim gücüm.
Leticia
şu an en çok yanında durmak istediği çocuğun yanında duruyordu
--
-- Ben seninin , kesinlikle buraya kadar ilerliyebileceğine
inanıyorum.
Ve
ikisinin kılıçları dört yıl sonra yeniden çarpıştı.