Kuro No Maou Bolum 010 - Pandora Kıtası
Çevirmen : Shin
10.Bölüm : Pandora Kıtası
Uykuya
dalmış konut sokağını geçmem sayesinde , özellikle kimseye
görünmeden sağlam bir şekilde limana vardım.
Birden
seçtiğim gemiye binmek büyük bir kumar olduğundan , Gemiye
yüklenip yeniden indirilen malları bulunduran yere , ambar
görünümlü yere saklanıp çevremde olan şeyleri izlemeye
başladım.
Ambar
desemde , günümüzdeki gibi büyük tip konteynırlar mevcut değil
, bu yüzden onlar sadece 2 katlı binalardı.
//
thenk you very muck google trastle ::DDD
Geceleyin
, ambara giren kimse yoku ama , bu çevrede sadece en büyük ambar
ın ışıkları yanıyordu . İnsanların çalıştığı gözüme
çarptı.
Ben çok
dikkatli bir şekilde o ambara yaklaşıp etrafı dikizlemeye
başladım .
Anlaşılan
bu ambardaki malları aceleyle bir gemiye yüklüyorlardı.
Kukaklarımı
açıp , çalışan adamların seslerine dikkatimi verince , bir
şekilde konuşmalarını duydum.
“ Neden
bu kadar geç saatde -- -- “
“ Aynen
, bu şekilde geri dönüp içmek için zamanımız yok “
Geminin
üstüne , bu şekilde şikayet ederlen siyahımsı derileri ve dev
bedenleri olan adamlar ambarın içindeki malları taşıyordu.
En
büyük mal , girişte duran at arabasında bulunuyordu.
“ --
Fakat gecenin bu saatinde açılacak (denize) halleri yok heralde “
“ Acil
gidecek mal falan var diyolardı “
“ Ne
acili , savaşta değiliz “
Tedarik
edilecek malları özellikle çağırdıklarına göre , bu dünya
hayır bu ülkenin donanması olmalı.
Bu ülke
savaşta gibi gözükmüyor ama , canavarların bulunduğu bir dünya
, normal zamanlarda bile savaşacak rakipler var.
“ Hayır
, ıslah* yada kolonizasyonu* bilmem ama asıl yer oldukça karışık
diyorlar “
//
Islah : daha
iyi duruma getirme, düzeltme, iyileştirme.
Kolonizasyon
(Sömürgeleştirme ):
bir
ülkenin başka bir ülke üzerinde egemenlik kurarak
o ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını kendi
yararına kullanacak şekle getirmesi
“
Demek
o yüzden her zaman paralı asker alıyorlar , gitmediğimiz iyi
olmuş “
“ Islah
“ ve “ kolonizasyon “ demek acaba , bu dünya büyük yükselme
çağındamı ?
Fakat
, paralı asker denmesi acayip fantastik hissettiriyor.
Ondan
önce , bu büyük bir şans olabilir.
Benim
dünyağımdakı gibi , batının güçlü ülkelerinin kolonizasyon
bölgesi kurallarına benzer günümüzde devam etmekte olan gibiyse
, o ( Kolonizasyon bölgesi ) kendi ülkelerinden denizle ayrılan
uzakta başka bir yer.
“ Pandaro
kıtası hazinelerle dolu cennet ama aynı şekilde şeytan klanının
ve canavarların taştığı cehennemde “
Pandora
kıtası ha .
Son
bir şansımın kaldığı o pandora kutusuyla ilişkilimi değilmi
bilmem ama bu konuşmada anlaşılan burası bitişik bir yer değil
, farklı bir kıta.
O
kadar uzak pandora kıtası falan en uygun yer değil mi.
Hemde
, konuşmalardan anlışan kolonizasyon bölgesinde işler iyi değil
, o zaman pandora kıtasının tamamı saklanmak için en iyi yer ,
aramaları da zor olur.
Islah
bölgesinden ayrılıp insanların ayak basmadığı iç taraflara
gidersem , savaşı bilmeyen eski japon askerler gibi , kendi
hayatını kendi kazanma (ormanda) , şimdiki benim yapamayacağim
bir şey değil .
Hoş
bir yer olmayabilir ama , deney tesisiyle karşılastırınca cennet
gibi bir yer . Ya da “ şeytan soyu “ denilen kişilerin arasına
saklanırım.
“ şeytan
klanı “ yazıldığı gibi şeytanlardan oluşan klan mı acaba ,
yoksa aşşağılamak için mi şeytan klanı mı diyorlar bilmiyorum
ama , canavarlarla aynı katogoriye girmedikleri halinde maskelilerle
araları iyi olmadığına göre oraya da gitmeyi düşünebilirim.
En
azından , Moruktan başlıyarak bir şekilde gördüğüm şekilleri
, Şimdi malları taşırken ter akıtan bu adamlarla aynı görmeye
başladım.
// burada diyoki
bunalr aynı taraftaki piçler
Yani
bunlar aynı kandan , diğer adıyla insan , pandora kıtasındaki
şeytan klanında aynı
kandan gelen bunların bulunmaması lazım.
Maskelilerden
kaçmak benim en büyük önceliğim , bu yüzden pandora kıtasına
giden bu gemi beni hedefimi tamamlamamı hızlandırıyor .
Kararımı
verdim ben pandora kıtasına geçeceğim !
“ O
zaman , şimdi nasıl sızsam acaba ---- “
_______
Beyaz
ışığın tanrısına tapıp çapraz öğretiyi yayan , Arc
kıtasının batı tarafının yarısına hükmeden Syncrea
cumhuriyeti.
Onun
Kutsal Şehri Elysion ışığın ilahi korumasını aldan büyük
şehir , cumhuriyetin başkenti ve aynı anda çapraz öğretinin
kutsal yeriydi .
Yüksek
sayıda kilise barındıran elysion , o içinden birinde beyaz ayin –
3. labaratuarın başı
Piskopos Judas ve 7. havari Sarieller
konuşuyordu .
“ --
-- mühür takılı olmadan kaçtığı nı söylüyorsunuz ? “
“ Evet
“
İkisi
uzun sandalyeye bir insanın girebileceği arayla oturuyorlardı.
Tartışırlarken
bile birbirlerinin gözlerini genellikle bakmıyorlardı ama , Judas
Sariele aniden gözlerini döndürdü .
“ Ortaya
çık “
Tek
kelimeyle , Sariel in kafasında beyaz ışık saçan halka belirdi .
// Sariel – Chan a
bir şey yaparsan belanı .....
Denek
49 numarayla farklıydı ama , o halka kesinlikle , deneklere takılan
kesin kontrol aletiydi.
Judas
elini halkaya uzatıp , parlayan parmak ucunu değdi .
“ mana
kısıtlaması %80 , donma durumunda zincirleme tekniği * , silah
kısıtlanması -- -- en büyük mühür ha “
Halka
donatılan kişinin sağlık durumunu , hareketlerini falan kaydedip
müfettişin bütün bilgilere erişmesini sağlıyordu. Judas şu
anda 49 numarayla olan savaşına bakıyordu.
“ Evet
, mührü serbest bırakmak için emri isteyecek zamanım yoktu “
“ Lord
kardinal hemen yanında olmasına rağmen mi ... tahmin ettiğim gibi
o havari gücüne çok fazla güveniyorsun “
Aklında
, Arsı yüzünün sertleştiğini gördüğü anda , Judas onun
anormal olarak Sarielle ilgili olduğunu hatırladı.
Zeki
soğukkanlı lord kardinal olmasına rağmen , geçmişte hatatını
kurtardı diye borçlu hissetmek, anormal bir dürüst tarafı
var diye düşündü.
“ Deney
numarası 49 numarayla etkileşimim yanlış değildi , Kardinal
Arsın kararı yanlış değildi “
“ Doğru
olduğunu diyemezsin değil mi “
“ ...
“
Şans
eseri düşünürsek , mührü kırma izninini verebilirdi.
Havari
densede , yüksek seviyeli mührün yüzünden , birinci sınıf
büyücü gücünün daha üstüne çıkamazdı.
“ Burada
benden başka kimse yok , ne dersen de kimsenin kulağına gitmez “
“ Hayır
, kısıtlanmamış da olsaydım , 49 numaranın kaçışını
engelleyemezdim “
“ Öyle
olmalı , kendi isteğinle görmezden geldiğin için ne kadar güclü
olsaydın bile işe yaramazdı “
Judas
farketmedi ama , Sariel çok az kaşlarını çatti.
“ Şu
andan itibaren inkar etmenin bir anlamıyok , corturol alanının
dışına çıktığı andan itibaren herşey bizim sorumluluğumuzda
“
“ Kurono
Mao “ denilen yabancının bu dünyaya çağırıp , kara büyüyü
kullandırma deneyi denek 49 numarayı yapan kişi inkar edilemez
biçimde piskopos Judas ve onun adamları olan araştırmacılardı.
Tamamen
şans olarak Sariel orada bulunuyordu , iyi niyetinden yakalamaya
çalışan birinden fazlası değildi , yakalayamadı diye
azarlanabilecek bir pozisyonda da değil.
“ Ondan
önce benim için senin duygularına dayalı hareket etmen şaşırttı
. Senin insan bedeninde bulunduğunu neredeyse unutuyordum “
Sariel
bu sefer tek kılını bile kıpırdatmadı.
Judas
ın kelimekerinde kin yada aşşağılama gibi bir anlam olsaydı
bile , kızın bunu takabileceği kız artık yoktu.
“ Herneyse
, o zaman planladığımız gibi bitirelim , Kutsal şehirdeki
hayatım sıkıcı olsada boş geçmiyo sonunda “
Sarielin
kafasında durmaya devam eden halkaya , yeniden Judas ın parmak ucu
deydi.
“ ...
Kaybol “
Konuştuğu
anda halka paramparça olup , ışık tanelerine dönüp dağıldı.
“ Bu
şekilde artık seni bağlayan bir şey yok , burada beni bile
öldürebilirsin “
“ Teşekkür
ederim , Fakat şakalarınız çok ağır Piskopos “
“ Mühürden
kurtulan herkez bu hayatı paslanmış hayatı direk almak istiyo
fakat , en çokta ,
tamamen kısıtlaması kalkan sen ikinci kişisin
ama “
Mühürden
ilk kutulan insan 49 numara kendini öne sürerse başka birimlere
sızarak öldürmeye gelebileceğinin Judas farkındaydı.
Sadece
, hiçbirşey bilmeyen 49 numaranın kendisini tehlikeye atıp
kendisinden ( judas ) intikam almaya geleceğini düşünmesi zor.
Çünkü
, ölmem daha iyi olarak bakan gözlerle her gün karşılaşmıştı
, yakalanırsa gene cehennem gibi günlere geri dönebileceği riski
hatırlayınca , sonunda elde ettiği özgürlükten vazgeçip
intikamı seçecek değildi.
Bu
kadarını bile düşünemeyecek kadar ahmak olsa bile , ahmak
korkusundan eti ve kemikleri deliniyormuş gibi olacağından
içgüdüsel olarak intikam seçmiyeceği kesin.
Bu
hareketler Judas bilincindeydi , sadece bilincinde olmasıyla ,
pişmanlık ve suçluluk duygusu gibi şeyler hissetmiyordu .
“ Her
neyse , Bu şekilde son buldu , seninde yapacak işlerin olmalı ,
bundan sonra kimi kaç kişi öldürceksin ? “
“ Canavarlar
ve şeytan kılanı , kıtanın tamamını ıslah etmek için , ne
kadar gerekliyse “
“ Islah
, hou , O zaman sonraki varış yerin “
“ Evet
Pandora kıtası ”
Yazar : bununla
birinci arc bitmiş bununmaktadır. Buraya kadar olan bölümler
çağırılma ve kaçmasına kadar olan bölümlerdi ama sizlere göre
gelişmeler çok yavaş olabilir . Benim açımdan ise hızlı
olmadan kibarca bir şekilde gelişmeleri devam ettirmek istiyorum ,
gelecek arcde de gelişmeler yavaş olucaktır.
Birde , birazcık
ilgili olup kayıt arttırmanız ( okumanız ) mutlu ediyor ,
teşşekkürler ! Bu sefer “ Kuro no maou “ yu heycanla bekleyin
.
// evvet
gençlik bir arc bitirmiş bulunuyoruz cidden bu günlere gelebildik
ha ağlamıyorum ... kesinlikle ... herneyse şimdi size bir sorum
olacakkkkkkkkkkkkkkk ne sorsaaammm hmmm poruge yi çeviriyimmi
istermisiniz tabikide okuduğunuz bölümlerden farklı bir hikaye 13
bin karakter yani 11 . bölüm geç gelebilir bi hafta falan ne
dersiniz yorumlarınızı bekliyorum .
&
Kurono Sarielle karşılaşıçakmı
&
Ortada neden hala karı yokkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk
&
gelecek bölüme görüşürüz .......