0027 – SOS

Font Size :
Dark Mode
Reset Mode



 Super Gene – 0027 – SOS   



Çevirmen : Kylerxy
 
Bölüm 0027 – SOS –

‘’Kahrolası evcil hayvan canavar ruhu nedir ki? Bu sadece eğlence içindi, değil mi?Xuan tarafından gerçekten kandırıldım. Han Sen’in kalbi fenalaştı ve kediyi kovalayan bakır dişli canavarı öldürdü. Kediyi geri almak üzereyken, ağzı sulanmış bir şekilde bakır dişli canavarın etrafında miyavlamaya başladı.

‘’Devam et’’ Han Sen mutant üç gözlü kediye merakla baktı. Normal savaşçı canavar ruhları ve binek hayvanları canavar ruhları yemek yemek zounda değildiler ve bir kez yaralandıklarında bir boşlukta yenilenebilirlerdi.

Han Sen’in onayını alan kedi cesedine koştu ve kemirmeye başladı, ancak dişlerinin ve pençelerinin derisini parçalamak için yeterince keskin olmadığı açıktı.

Depresif olan Han Sen derisini soydu, bir hançerle etini dilimledi ve kediyi besledi. Ve bu küçük şey kesinlikle yiyebiliyordu. Bakır dişli canavar en azından boyunun iki katıydı ve bütün eti yemeyi başardı. Büyük bir göbekle yerde yatarken kedi zorlukla hareket edebilirdi ve Han Sen bu konuda endişeliydi.

Başını çaresizce sallayan Han Sen, kediyi geri aldı ve eve döndüğünde Skynet üzerinden bu evcil hayvan ruhunun kullanımını araştırmaya karar verdi.

Mutant yaratıkları bulmak o kadar kolay değildi. Han Sen yarım aydan uzun süre dağlarda gezmişti ve herhangi bir mutant yaratıkla karşılaşmamıştı. Kendisine yeni birkaç ilkel yaratık bulmuştu ve şimdi 90’dan fazla ilkel geno puanına sahipti.

Dağların içinde yalnız avlanmak oldukça sıkıcıydı, bu yüzden Han Sen oynamak için kediyi çağırdı ve sıkıldığında eğlence için onu besledi.

Siyah böcek zırhını korumasındayken ve hatta ilkel yaratık avlarken Ghosthaunt pratiklerine devam etti.
Halen yetenekli olmamasına rağmen, bu dövüş sanatının güçlü yanlarını özellikle güreşte fark etti. Kullanması çok kolaydı ve yaratıkları kısa sürede etkisiz hale getirecekti. Ancak yakın dövüş tehlikeli olabilirdi ve yanlış hareketi kullandığından birkaç kez yaratıklar tarafından öldürülebileceği zamanlar vardı.

Dağda bir aydan fazla zaman geçmişti, tek bir mutant yaratık bulamamıştı ve Ghosthaunt kullanırken çok fazla ilerleme kaydetmişti.

Daha sonra, Han Sen’in ilkel yaratıkları avlarken daha fazla zırhına güvenmesi gerekmiyordu.

En büyük kazançlarından biri sonunda ilkel geno puanlarını maksimize etmişti

Birkaç ay önce bir sıradan geno puanları için mücadele ettiği gerçeği düşündüğünde, harika bir ruh haline girdi. Ateş yaktı ve mangal yapmaya başladı.

‘’Yardım edin…Yardım edin…’’ Üstü yırtık pırtık kıyafetlerle ağlayarak ve yardım isteyerek bir adam ona doğru koşarken Han Sen Meowth adındaki mutant üç gözlü kediyle mangalını paylaşıyordu.

Hızla ayağa kalktı ve oraya baktı. Tek bir bakışla, Han Sen eti yere fırlattı ve Meowth’yi geri aldı ve koşmaya başladı.

‘’Dostum, lütfen bana yardım et! Sana istediğin kadar para vereceğim’’ koşarken adam haykırdı.

‘’Paran kalabilir’’ Han Sen başını çevirmedi ve umutsuzca koştu.

İlk önce parayı harcamak için hayatta kalmalıydı,ve en azından yüz tane mommo canavarı onu kovalıyordu. Mommo canavarları sadece ilkel yaratıklar olmasına rağmen, her biri bir düzineden tondan daha fazla ağırlığındaydı ve derileri dayanıklıydı. Birinin vurması yada çiğnemesi durumunda, muhtemelen üzerinde zırhı olsa bile iç organları parçalanırdı, bunların çok olduğundan bahsetmeye bile gerek yok.

Qin Xuan, yumruk adam, Cennetin oğlu hepsi burada olsa bile, bu koşullar altında koşuyor olurlardı.

‘’Dostum,o kadar hızlı değil! Bana yardım et ve ben sana teşekkür edeceğim’’ Han Sen’in arkasında adam nefes nefese kalmıştı.

‘’Ben de tehlikedeyim. Sadece dua et’’ Bir süre koştuktan sonra, Han Sen yeşil sarmaşıklarla kaplı bir uçurum gördü. Sarmaşığı yakaladı ve yukarı tırmanmaya başladı.

Kazanılan geno puanları ve Ghosthaunt uygulamaları faydalarını gösteriyordu. Han Sen yukarıya sadece biraz tırmandı ve uçurumda ki büyük bir taş platforma zıpladı.

Han Sen’in tırmandığını gören adam da oraya koştu ve onu takip etmek istedi.

Adam ya çok yorgundu yada çok zayıftı, bu yüzden birkaç denemeden sonra aşağı kaydı.

‘’Dostum, yardım et!’’mammo canavarları ondan 30 metreden daha az uzaktayken, adam ağlamak üzereydi.

‘’Dayan!’’ Adamın tutunduğu asmayı yakaladı ve sertçe çekmeye başladı. Çok mutluydu, Han Sen’in gücünü kullanarak adam dördünden yukarı tırmandı. Yerden 30 metre yukarıdayken, momo canavarlarının uçurumun içinden geçtiklerini duydu.

Han Sen ve adam dağlar bile titriyotmuş gibi hissettiler. Çekme ve tırmanma ile, adam sonunda platformdaydı.

Platformun üzerinde, sanki felçliymiş gibi ağır nefes alırken konuşamayarak uzanıyordu.

‘’Arkadaşım, yeryüzünde onlara ne yaptın?’’ Han Sen birbirlerine karışan mommo canavarlarına baktı. Yakalamalarından sonra bile ayrılmayacaklardı, platforma kükrüyorlardı.

Ama fillerden bile ağır olduklarından yukarı çıkamıyorlardı.

“Bundan bahsetme. Şimdiye kadarki en kötü şansım’’ Adam sakinleşti, cebinden çıkarıp bir sigara yaktı ve Han Sen’e teklif etti. ’’Sen hayatımı kurtardın ve ben Lin Beifeng bunu her zaman hatırlayacağım. Shelter’a döndükten sonra minnattarlığımı göstereceğim.’’

‘’En iyisi nakit ile’’ Han Sen sigaraya baktı ve adamın zengin olması gerektiğini biliyordu. Bir paket Schwarzwald sigarası on binden fazla paraya mal olurdu ve böyle zengin birisine mütevazi olmaya gerek yoktu.