000 - Poruge

Font Size :
Dark Mode
Reset Mode



KnM_Vol3


Kuro No Maou Bolum 000 - Poruge




Çevirmen : Shin 

Poruge

// Siz başlamadan söyliyim bu bölümde farklı dünya yok ama okumazsanız çok şey kaçırırsınız ortaları falan sıkıcı gelebilir fakat sonunu okumak için okuyun İyi okumalar 
Orası benbeyaz bir boşluktu.
Dört tarafdaki duvarlar eklemsiz beyaz , merkezde bulunan sunakda karın katılaşmış hali gibiydi bu odayı aydınlatan ışıkta beyazdı.
“ Adağı sunun “
Her yerden duyulan oda içinde yankılanan ses .
Açıldı çift kapılı kapı , o kara koridorun karşısından insan topluluğu belirdi . Beyaz odayla aynı şekilde o insanlarda beyaz giyiyorlardı. Dikişsiz temiz beyaz cüppe yüzlerine beyaz maske takmış , vücutlarının bir yeri bile gözükmüyordu.
Onların ellerinde büyük küçük beyaz kutular vardı. Toplamda altı kutu odaya taşındı. O kutlar “ Adak “ mıydı , onlar hızlı bir şekilde kutuları belirlenen yere yerleştirip o şekilde odayı terk ettiler.
Büyük çift kapılı kapı kapandığı anda kilitlenme sesi sessizlik içindeki beyaz odada yankılandı.
“ Hazırlıklar tamamlandı “
Olanları “izleyen” farklı odadaki adam , tatmin olmuş şakilde mırıldandı.
Oda aynı şekilde , kutuları yerleştiren kişilerle aynı şekilde beyaz cüppe giyiyordu ama onun yüzünde maske bulunmuyordu. Yaşlı olduğunu belli eden derin kırışıklıklarını etrafa gösteriyordu.
“ Başlıyoruz “
Bunu söyleyen ihtiyarın sesinin üstüne arkasında bulnan beyaz giyinişli adam içtenlikle tastik etti.
“ 'التنين الاسود تقديم إستدعاء الروح باب ربط العالم المختلفة ' -- -- Arya tamamlandı, geçit açılıyor -- --
Arkasında uçuşan sese ihtiyar gözlerini kapayıp , sesiz bir şekilde dinliyordu .
Şu anda beyaz sunakğın bulunduğu odaya bakınca görme kaybı yaşayabilecekleri kadar ışığın var olduğunu bildiği için , ihtiyar göz kapaklarını kapatmış karanlık dışında başka bir şey görmüyordu.
Sonra ışıldıyan iç taraf da , bir zaman sonra sessizliğine döndü.
“ Başarılı “
İhtiyar söylenince , küçük bir tezaruat yükseldi.
“ Pozisyon al “
Dediği anda , az öncekiyle aynı beyaz giyinişli adamlar düzensiz bir şekilde yürümeye başladılar .
Onların kulaklarında , heryerden yankılanan ihtiyarın sesi ulaşıp , o kelimelerin verdiği bilgiyi bir kelime bile atlamadan kafalarına kaydettiler.
“ Erkek , yaş 17 , öğrenci -- -- “
İhtiyar gizemli kişinin kişisel bilsilerini söylüyordu.
Fakat , onun hislerini anlıyorlar mıydı , onlarda şaşkınlık yoktu.
“ Onun adı -- -- fu , ku , hahaha ... ... “
Açıklanan erkekin bilgileri , onun adını söyliyeceği zaman aniden gülmeye başladı.
“ Fuhahahaha ! “
İhtiyar gülüyordu , o kadar beklenmedik bir şey miydi , adamların yürüyüşleri durmamıştı 
ama açıkca kargaşaya kapılmışlardı.
Herşeye rağmen , adamlar sonunda beyaz sunaklı odaya bağlanan çift kapılı kapıya ulaşmış , alışmış ellerle kilidi açıyorlardı.
“ Kabalığımı bağışlayın baylar , o kadar yapmacık bi isimdi de “
İhtiyar bunu dediği anda odanın içinde olanlara baktı.
Öncesi ile değişmeden temiz bembeyaz oda.
Fakat onların taşıdığı kutular aniden yok olmuştu. O değişiklik yüzündenmidir , beyaz 
sunakta bir kişi çıplak bir şekilde uzanıyordu.
Siyah saçlı adam , onun dış görünüşü ihtiyarın açıkladığı kişinin bilgileriyle uyuşutordu.
Ve ihtiyar bir kez daha o adamın adını açıkladı.
“ Onun adı , Kurono Mao “
_________

Nazik ışığı göz kapaklarmın arasından hissedip , kafamin içinde dalgın olan bilincim kendine geldi .
Kafamın derin uykuya daldığını hatırlayıp , vücudumun sıcacık futona sarıldığını fark ettim.
Uyanmalımıyım diye düşünen kişinin , şeytan sıcaklığındaki yataktan çıkmak için gösterdiği azim yoktu.
Bi , Biraz daha bu şekilde de olsa ... 5 dk daha ...
“ Uyan ! “
Kızgın bir sesle vücudum bağışlanmaksızın acımasız bir titremeyle sarıldı.
O kadar ani olmuştuki , dayanamadan fırladım.
“ Uooo ! Bu da ne düşman saldırısı mı !? “
“ Sen ne ile savaşıyorsun “
Soğuk sesi duyunca , görüş alanımda sesini en çok duymaya alıştığım yüz vardı . Onu farkettiğim an , duman gibi dalgın uykulu beynim anında yok oldu.
Elveda rüya dünyası , günaydın gerçeklik.
Birazcık dağılmış odam , yatak olarak kullandığım futonun onünde dikilen bir kadın .
Abartılı bir şekilde uzun siyak saç , kırışıklık bulunmayan beyaz cilt , ince gövde çizgisi ile yüksek burun , tek harfle çizilmiz genç dudaklar ve sert ve yukarı kalkmış ince kaşlar sinirli olduğu hissini veriyor.
O ateşli sert gözlere bakınca , korkunç diye mi düşünmeliyüm yoksa güzel olarak mı düşünmeliyim bu kişiden kişiye göre değişir ama , hangisi olursa olsun fazladan beklediği anlaşılan yüz ifadesi oldunu inkar edemem.
O güzel yüze ilaveten , vücudum 180 derece dönmüş bir durumdayım.
Dar bel çizgisi ve ince uzun bacaklar , fakat göğüsleri giydiği önlüğün altından büyükbir çıkıntı şeklinde rakipsiz hissi veriyor.
Öyle model ve gravür idolü gibi sitili , ağır lolikon veya homo olmadıkça kesinlikle erkeklerin gözünü çeker.
Ama ne kadar güzel vücudu olursa olsun benim kalbimde erosun telleri çalmıyor , çünkü ,
“ Günaydın anne - san “
Bu kadın benim annem olduğundan dolayı.
“ Günaydın , hızlıca uyan herkes masaya oturdu bile “
Bunu diyip anne - san odadan çıktı , kapıyı açık bırakarak.
“ Kapıyı kapatsaydın keşke ... ... soğuk “
Ev saatine baktığımda , saat 6:50 'ydi .
Sabah eğtimi olmayan liselilerin isyan etmesi için yeterli bir saat denemez mi .
Herneyse bir kez uyandık sonuçta , ikinci kez yatamam .
“ Hmm , kalkıp hazırlanayım “
Bu şekilde bugünde ben , Kurono Mao ' nun değişmeyen huzurlu günü başlıyor.
_________

Liseli olduğumun kanıtı lise üstünü giyip , ikinci kattaki odamı gerise bıraktım .
Birinci kattaki banyoda yüzümü yıkayıp , dişlerimi fırcaladıktan sabah kişisel temizliğimi 
bitirdikten sonra kahvaltıya geçtim.
Annemin dediği gibi , yemek masasında zaten iki küçük gölge vardı .
“ Günaydın “
Dediğimde i ikili beni farkedip kafalarını çevirdiler.
“ Günaydın “
Birisi babam.
Şu an bile 30 yaşında göstermeyen gençliğe sahip yeteri kadar güzel sinifina giren annemi görünce arkadaşların şaşırır ama , bu babanın görünümü onunda üstünde.
Büyük ihtimalle 20 yaşında densede kimsenin şüpelenmiyeceği gençlik , bunun üstüne 160 cm uzamayan boyun sayesınde , artık orta yaşlı demekten çok erkek çocuğu.
Bu babanın vücuduna ne oluyor acaba, vücudu büyümeyi bilmiyor hatta zamanın 
durduğunu düşündürecek kadar .
Tahminen liseden mezun olduğumda , babamla karşılaştırınca ben daha büyük göstereceğimç
Bu arada ben bu doğal kısa yağsız vücutlu babamdan tamamen farklı olarak , anneme çekmişim.
Annemin figürü ve gaddar gözleri eksiksiz bir şekilde bana geçmiş . Boy 182 cm gaddarca bakışlar atan şeytan gibi korkunç bir görüntü ortaya çıkmış.
Boyumun uzun olması iyi ama , yüzümün babama doğal yakışıklı çocuk yüzü olmadığına pişmanlık duyuyorum.
Bu gaddar yüz yüzünden hiçbirşey yapmamama rağmen çevrem tarafında kaç kez korkulmam ... ...
“ Günaydın Mao “
Masaya oturan diğer kişi benim ablam Mana.
Ablam benimle tam ters olarak babama benzediğinden sevimli , küçük , güzel koruma hissini uyandıran güzel kız tiplerinden .
Artık üniversiteli olmasına rağmen siyah saçlarını ikili kuyruk yapan genç leydiler gibi saç sitili ama güzel duran mütiş bir abla .
“ Bu gündemi bento yaptın ? “
“ nn ... evet “
Bayılıcakmış gibi yanakları kızaran küçük figürü , ablam olmasına rağmen kalbimin atmasına engel olamıyorum.
Ama o küçük kalbinde gizlediği aşkı bana değil , yeni yaptığı erkek arkadaşına ait.
Babamla aynı şekilde ifadesiz poker yüzü olmasına rağmen ablamın kolayca duygularını açığa çılarmasını sağlayan , o ilk defa yaptığı erkek arkadaşı sayesinde .
Maa bu kadar mutlu , zaten aşk meşk işleri benim için şu anda hayalden başka bir şey değil.
Her neyse , benimde kız arkadaşımın olacağı gün gelir , muhtemelen , kesinlikle , büyük ihtimal , olsa güzel olurdu.
Endişelerimi kalbime gömerek , hazırlanan kahvaltıyı ve miso çorbasını temizleyip masadan hızlıca kalktım.
“ Çıkıyormusun “
Ablamın sorusunu ceketimi giyerken cevapladım.
“ Yağmur yağdığı için bugün otobüsle gideceğim “
“ Ah evet , otobüs durağı uzaktı “
Gecen seneye kadar aynı okula gıden ablam evden otobüs durağına gitmek için ona göre zaman aldığını hatırlıyordu.
Bisikletle gidersem biraz geç olsada yetişebilirim ama , bu kadar fazla yağmur yağdığı için vazgeçmeliyim.
“ Pişt , bentonu unutma “
“ Teşekkürler “
Annemden bentoyu alıp çantama dökülmiyecek şekilde yerleştirip kapıya yöneldim.
“ Gidiyorum “
Ailem tarafında uğurlanıp , soğuk dışarıya adımımı attım.
_________

Okulun önündeki ineceğim ama , oraya ulaşmak için bir tane tırafik lanbası geçmem lazım.
Açtığım şemsıyeye yağmur yağarken , benimle aynı şekilde otobüsten inen birkaç öğrenciyle beraber ilerideki trafik lanbasının maviye dönmesini bekledim.
Farklı yollardan gelen öğrencilerde değişmeyen kırmızı işik yüzünden beklemeye başladı. 
Lanbada bekleyen kişi sayısı gittikçe arttı.
Onların arasından bir kız öğrenci dikkatimi çekti.
Küçük vücudundanmıdır , elide tuttuğu koyu mavi şemsiye normalden büyük hissettiriyordu.
Büyük sayıdaki öğrencilerin arasında küçük kız gömülecekmiş gibi gözükütor ama , O özellik gibi keten rengi uzunsaçları dikkat çekip , ben buradayım diyordu .
Yanında tahminen sınıf arkadaşı olarak düşündüğüm bir kiz öğrenci vardı . Mutlu bir şekilde sohbet ettiklerinden seslenip dikkatlerini dağıtmanın iyi olacağnı düşünmedim ama ,
“ Ah “
“ Uh “
Aniden gözlerimiz buluştu .
Uzun kirpiklerle süslenmiş yuvarlar gözler , sadece bunlarla erkeği etkisi altına alabileceği aklını karıştırabileceği şeytani gözler .
Keskin kıvrımlı benbeyaz vücut , güzel bir burun ve küçük genç dudaklar , yüzünün hiçbir yerinde tutarsızlık göremezsiniz.
Hışırtılı salınmış keten renkli uzun saç , dar bayan gibi beden kıvrımlı çizilmiş vücut , onun üstüne giyilen denizci üniforması temiz biri gibi gösteriyor.
İnsanların hayal edebileceği ideal güzel , kusursuz güzellik.
// yazar ananı insanları doğru düzgün hayal ettir beynim yandı
Gözlerimiz buluştuğu için bu şekilde görmezden gelemeyeceğimi düşünmemin sebebi , onn 
mükemmel bir güzellik olduğundan değil , daha basit olarak tanışıklığımız olduğundandı.
“ Günaydın Shirasaki – san “
Ben içimde , aynı okuldaki edebiyat kulübünün üyeleri olarak Shirasaki – san ' a selam vermeye karar verdim.
“ Ah , ım , günaydın Kurono – kun “
Az sayıda bulunan kulüp , normal olarak tanışıklığımız da var bir kaç kez konuştuğumuz da vardı . Ama iliski olarak tanışıklık dışında arkadaştan daha azdı.
Bu yüzden selam vermek dışında konuşabileceğimiz bir şey yok , ahlak kurallarını yerine getirdim hem , bundan sonra bu şekilde yanında bana şüpeli bakışlar atan arkadaşıyla konuşmalarına dönmeleri iyi olur ama ,
“ ... “
Başka bir şey mi var ki , Shirasaki – san hala benim karşımda dikiliyor .
Fakat bir şey demeden , sessizliğin heyecanı ikimizin arasından akıyor.
Şonuç olarak , 30 cm arayla normal olarak yukardan bakmam Shirasaki – san ' ı sıkıştırıyormuşum gibi gözüküyor.
Büyük ihtimalle çevredekiler benim Shirahaki – san ' ı sıkıştırdığımı mı düşünüyor.
“ Im , şey , bu gün – – “
“ Gidelim Yuriko ! “
Shirasaki – san bir şey diyecekti galiba , onun arkadaşı kolundan tutup bi ara maviye dönen tırafik lanbasını geçmek için , yürümeye başlamış öğrancilerin arasına karıştılar.
“ ... ... Hmm , bu gün kulüpte bir şey mi olacak ? “
Kişisel bir şey Shirasaki – san 'ın bana söylemesine imkan yok . Varsa kulüple ilgilidir , hmm bu gün etkinlik falan mı yapılcaktı falan ?
“ Maa her neyse , gidince öğrenirim “
Fakat Shirasaki – san ın arkadaşının dünyaya tersine çevirmişim gibi bakışı , benim cam gibi kalbimde çizik açtı .
Hayır , ondan öncede Shirasaki – san ın kendisinin genellikle benim gözüme bakmadan anormal selamlama yaptığından itibaren içten içe farketmiştim ama ,
“ Cidden nefret mi ediliyorum ... ... “
_________


Ders sıkıcı , diyebilecek kadar sıkıcı olduğunu düşünmüyorum .
Çalışmayı da ona göre yaparsan , derslerlerin kafama girmiyecek değil , hatta soruları 
çözerken eğlene bile bilirim.
// olum kurono okyucuların miğdesini bulandırdın adam ol
Ona rağmen yorulduğum zaman , öğretmenin ağzından çıkan şeyleri duyamadığım oluyo.
“ Hey Kurono , notlarını ödünç versene “
Ama , bu günlük ben değil arkadaşım uyudu .
“ Olur ama , 4 saat uyuyunca insan kötü şeyler düşünüyor “
Bıkmış bir şekilde tahtaya yazılanları güzel bir şekilde geçirdiğim notlarımı uzattım.
“ Thank you ! Ama dün farketmeden gecelemişim yapcak bir şey yok mu desem , normal mi desem “
Ürkmeden hahaha diye gülen bu kişi , benim az sayıdaki arkadaşlarımdan biri , Saiga Youta.
4 . saat bittiği için şimdi öğlen molası , ben masamı arkamdaki Saiga nın masasıyla birleştirip öğle yemeğine girdim.
“ Ee , dün gece bitirdin mi ? “
“ Hayır özel köke girmek zor , Aslında, kahramanların(kadın) yoluna uymak biraz zor. İlk başta, her hangi birini bulup, muhabbetimizi arttırabilirim ama aynı zamanda diğer kahramanlar la ilgilenmek gerekiyor. Böylece kıskanç olmazlar. “
Saiga nın konuşması duyanbiri , onun ne dediğini bilen biri anlar.
Yani , +18 yaş altı oynamaması geren aşk similasyon oyununun ele geçirme konuşması.
“ – – evet , öyle böyle deken zaman geçti , yarım bıraktığım gece animesinin tekrarı da var ama o sadece bi saat sürdü . “
Saiga orta yapılı orta yükseklikte gözlükte takmıyor otakuya benzer bi yapısı yok ama , içi gördüğünüz gibi .
Ağır otaku denilecek seviyede değil ama , ne yüksek ne düşük diyebilirim ona göre bir ağırlığı var .
Arada söyliyim ben Saiga kadar olmasamda otaku katogorisine giriyorum.
Benim edebiyat kulubüne katılmamın sebebi türleri saf edebiyat içinde değil gizem içinde değil , ligh noveller için .
“ Gece animesini kaydetseydinya “
// Gece yayınlanan anime +18 değil yani abaza arkadaşlarım
“ Hayır , animeyi kaydederek izlersen güzel olmaz , heyecanı artıyo hem ! “
Demek öyle , ayak üstü cevap vererek bento mu çıkardım.
“ A , o değilde , sabah duydum ama , sen bugün Shirasaki – san la beraber geldiniz dimi ? “
“ Hayır , o şekilde değil – – “
“ Sorun yok Kurono , oyle odun karakter üretme “
Ne üretimi , ben her gün parklı karakterlere bürünen ehemmiyetsiz bir erkek değilim.
“ Ben ikinizin tırafik fanbasında göz göze geldiğinizi aldım , ah kıskanıyorum , böyle eroge 
benzeri olayları bende gerçekte deneyimlemek isterdim “
// eroge : oyun +18
“ Sakinleş , ben ve Shirasaki – san sadece kulüplerimiz aynı , eroge senaryosu yaşayacak kadar aramız iyi değil “
“ Öylemi ? “
Ne o kalbinin köşesinden inanmadığını gösteren şüpeli bakışlar , senin arkandan kara girdap efekti çıkacak kadar reaksiyon gösteriyon.
“ Ana karakter dediğin , herkes öyle söylüyor ! Ben normal bir lisesi , popüler olmayan , o kızla aramda bir şey yok – – nerden bakarsan bak kız karakterin aşık olması %100 lan ! “
“ Sakinleş , gerçekliği karıştırma . Haberin olsun diye söylüyorum , Shirasaki – san çocukluk arkadaşımmış , önemli söz vermişiz , çıkmadığımız halde sabahları uyandırmaya geliyor falan , sınıflarımız farklı olduğu halde taçıda buluşup yemek yiyoruz falan , bunun gibi etkinlikler yok “
“ Kapa çeneni , Shiraski – san levelli güzele sabah sahnesinde olması zaten olağın üstü bir durum ! Sonuç olarak sen hiç bir şey düşünmüyorsun , sen buna rağmen erkek misin ? Normal erkek liseliler kızınlarla böyle şeyler yaşamaz ! “
“ B , bu ... ... “
Böyle söyleyince doğru olabilir.
Ne kadar korksada , nefret etsede , herkezin kabul ettiği liseli güzel kız Shirasaki – san la sabah selamlaşmakla , zaten kutsanmışım .
Ben edebiyet kulübüne girmeseydim , diğer kızlarla ortak noktam yok , sınıf arkadaşlarımın adlarını hatırlamam zaten iyi , selamlaştığımı hatırladığım biri yok .
“ Hayır bekle bir dakika , bunu söyliyen sende kızlarla konuşamıyıcak değilsin . Futbol kulübündesin , sevimli menejerle sohbet falan etmedin mi ? “
“ Duygusuz pezevenk ! O zaten kaptanla çıkıyorlar ! Hemde liseye geldiğinden beri 3 erkek arkadaşı ! Hayır kızların gerçeklik aşklarını duymak istemiyorum !! “
“ Ne bencil adamsın , sevimli olduğu sürece sorun yok dimi ? ”
“ Aptal ! Erkek arkadaşı yapan kızlar kız kahraman olamaz ! Sadece acımasız türde erogelerde veya öğlen dramalarında buna izin verilir ! “
“ Anladım anladım , senin ne demek istediğini yeteri kadar anladım sakinleş , simdilik sakince sandalyeye oturmaktan mı başlasak ha ? “
Fuu , yapcak bişey yok yüzü takınıp kendi sandalyesine düşen Saiga .
Bu şekilde ateşlenmeye devam etseydi kötü anlamda sınıf arkadaşlarımız uyarırlardı.
“ Hmm , o zaman erkek arkadaşı olan kızlar NG ise Shirasaki – san istisna olmalı “
“ Ha , öylemi ? “
Ben onu dinlerken pencereden uzaklara bakarak Saiga ' ya karşılık verdim.
“ Shirasaki – san , benim gibi birine karşı bile rahatsız olmadan iletişim kurabilecek nazik biri “
Maa gözlerime bakmadığı oluyo , direk görmezden gelmemesinden daha iyi.
“ Senin yüzün korkunçtu dimi , hemde dev gibisin “
“ Tam üstüne bastın , fakat rahatsız olduğum bir şey devam etme lütfen “
“ Ok , yani ? “
“ Yani , Böyle bir kızın etrafında erkeğin gölgesinin olmadığını düşünüyormusun ? “
Normal bir şey , sadece bana iyi davranoyor gibi bir şey olmasına imkan yok , hayır , zaten 
o içten nazik bir kızsa , bu herkese aynı davranacağı anlamına gelir.
“ Imm , Cidden Shirasaki – san ın çeşitli tiplerde yakışıklılarla konuştuğunu görmüşlüğüm oldu “
“ Evet , ben sadece tanıdıklarının arasından biriyim , daha samimi olduğu kişiler ellerinle sayamayacağın kadar çok “
“ Ah , evet zaten gerçeklik böyle bir şey , güzel kızda insan hem , çevresinde iyi adam varsa yapması normal “
“ Evet öyle , Shirasaki – san ın zaten bir iki erkek arkadaşı yapması normal – – “
“ Öyle bir şey yok “
Benim kelimelerimi kesen , Saiga değildi , zaten böylesine sevimli sesi birden çıkarabiliyorsa arkadaşlığımızı devam ettirebilecek cesaretim yok .
// Anırdım aq :DDDDDDDDDDDDDDDD hahahahahahahahahahahahhaha
Hayır bi dakika , bu ses yoksa ... ...
“ Benim erkek arkadaşım falan yok “
“ Shi , Shirasaki – san ... ... “
Neden burada , ondan önce neden bu zamanlamayla burada ?
Ben az önce dedim ki , öğlen arası çatıda buluşmuyoruz diye , yan sınıftan özellikle buraya gelmesi ilk defa oluyo.
Hemde , neden suçluymuşum gibi hissediyorum , kalbim hızlı atmaya başladı , ah , yüzümden soğut terler akıttığını hissediyorum.
Bekle , sakinleş , Shirasaki – san ı kötü gösterecek hiçbieşey söylememiş olmam lazım !
“ Hayır , neden se ... Üzgünüm , kafama göre konuştum “
Fakat ben yanılıyordum .
Evet , öyle olmalı , başkasının kız erkek ilişkisini kendi kafana göre konuşmak iyi bir şey değil , kendisi duymuş olunca yanlışını kabullenmekten başka bir şey yok .
“ A , yani sinirlendiğimden değil , afedersin “
“ Ah , evet , öyleyse sorun yok ... ... “
Hayır hayır bu atmosver iyi değil , Saiga zaten taş olup beni ilgilendirmiyo yüzüyle bakıyor .
Anlaşılan sinirlenmemiş ama , hoş karşılamadığını az buz anlıyorum.
Ama , kendisi öyle dediği için konuşmayı bitirmek dışında secenek yok.
“ Eee ve , bir şey mi vardı ? “
“ Evet , şey , sabah söyliyeceğim şey yarım kalmıştı “
Şimdilik , girdiğinden beri utangaç bir şekilde duran Shirasaki – san ın görünmiyen yüzünü nasıl olduğunu düşünmeyi bırakıp , ne dediğine odaklanıyım.
Onun sözlerine bakarsak sabah önemli bir şey diyicekti.
“ Bu gün külupte önemli bir toplantı var o yüzden ... kesinlikle gel “
“ Toplantı ? Demek öyle , anlaşıldı “
Dün ayrılırken öyle bir şey denmedi ama ... ... maa , bu şekilde özellikle haber verdiğine göre acil bir durum var.
Zaten bu günde külube gitme planımda değişiklik yok.
“ Tamam o zaman ... ... bekliyeceğim “
“ Aa , haber verdiğin için teşekkürler “
Bu şekilde kısa meseleyi sonlandırıp , Shirasaki – san hızlıca sınıftan çıktı .
Konuşmamız herzamanki gibi kısa ve aynı meselerdendi ama .
“ Ahh – güzel kızlar garip bir şekilde kuvvetli dimi !! “
Az önceye kadar sessizliğini koruyan duygusuz arkadaşım nefesini verdi .
“ Saika , sende biraz yardım etseydin iyi olmaz mıydı ? “
“ Hayır hayır imkansızdı , zaten tanıdıkta değilim . Ama her yönden düzgün bitti gibi gözüküyor iyi değil mi !! “
Bitti mi o şey ? Kesinlikle benim hakkımdaki görüşleri yavaş yavaş azalıyor.
“ O değilde Shirasaki – san ın erkek arkadaşı olmaması iyi değil mi Kurono ! Şansın var !! “
“ Ah , gene o konuyamı döndük “
“ Yani lise hayatı denince aşk etkinliği olmazsa olmaz ! “
“ Gerçeklikten nefret etmiyor muydun “
“ Yooshi , bende gaza geldim , lan kurono , bir dahaki sefer beni Shirasaki – san la tanıştır ! “
“ Sen beni mi destekliyorsun , sen mi çıkmak istiyorsun , hangisi karar ver “
Sadece bu kadarını döyleyebilirim , şu anda tanıdık sev,yesinde ilişkimiz var , arkadaşı tanıştıracak kadar iletişimimiz yüksek değil , kısaca Shirasaki – san a Saika yı tanıştırcak kadar benim status lerim yüksek değil .
// bayadır oluyo ama anlamıyanlar için söylüyorum oyuna benzetme yapıyolar
“ Ondan önce bento , hızlıca yiyelim “
“ Oda öyle dimi ya , öğle arası kısıtlı , ahh , 2 saat fan olmalıydı – – “
Shirasaki – san la tansiyon yükseldiği zaman bile masanın üstünde duran bento kutusuna 
elimi uzattım .
Kapağını açtığımda , orada normal bir uğraştırmadan hazırlanan yemekler bekliyor , olması lazımdı ama ,
“ Bu da ne ... ... “
Beyaz pilavın üstünde gizemli pembe pullarla çizilmiş kalp işareti gözüme çarptı.
“ Huh , o , Kurono bu bento da ne !? Bu kadar parlak sevgi bentosunu oyun dışında hiç 
görmedim !? “
“ Ah , anladım – – “
Bento yapılan kişiye bir parça aşk hissetiren bu şey , bu kesinlikle annemin bana yaptığı şey değil.
“ Anne – san bentoları karıştırmış ... ... “
Bu kesinlikle ablamın erkek arkadaşına yaptığı el yapımı bento .
Ne kadar kötü bir karıştırma , şu anda ablamın ekek arkadaşı – san annemim yaptığı soğuk bentoyu yemek zorunda kalmıştır.
“ Uuoo mütiş ! Kalp var kalp , ahahaha ! Mütiş !! “
Ben boşuna heyecanlanan arkadaşımı görmezden gelip , karışık duygularla ablamın bentosunu yemeye karar verdim .
Fakat alblacım , bu aşk biraz ağır değil mi .
_________

Güzel yapılmış bentoyu bitirip , kalan 2 ders bittikten okul sornası.
Tam bir şelkilde temizliği bitirip sınıftan çıktım , yolumu edebiyat kulübünün kulüp odasına çevirdim.
Sınıftakiyle aynı şekilde yapılmış kayar kapıyı açıp , alışkın olduğum kulübe ilk adımımı attim.
// kayar kapı japonyadaki olan sınıf kapıları , bide bayadır külup yazıyomuşum üşendim değiştiremiyecem ;)
“ Are “
// Böyleni yazıyım jp tarzı yoksa hmm mı yazıyım
İstemeden aptalca ses çıkardım , çünkü kulüpte sadece bir kişi vardı .
Edebiyat kulübü üyeleri az olan bir kulüp , hayalet üyelerimiz bile var ama , toplantı olmasa bile temizlik yaptığım için geç kalan benim geldiğimde daha bir kişinin bulunması garip.
Zaten kulüpte Hajime senpai nin herzamanki gibi birkaç kişiyle sohbet ettikleri hayalime kolayca ihanet ettiler.
Hemde demeliyim ki , gelen tek kişinin Shirasaki – san olmasını beklemiyordum.
Kapıya doğru sırtı dönük otursada , o keten renkli saçlarıyla farkettim.
“ Aa , Kurono – kun “
“ Tek misin “
“ Imm , evet ... “
Evet konuşma bitmiştir.
Bende sevimlileşme maskesi gibi bir değişme yok onunlada bundan başka konuşacak bir 
şey bulamadım.
Biraz daha konuşmayı devam etmeliyim mi etmemeliyi mi diye düşünürken bir sandalyeye kıçımı koydum.
Kafamda birkaç şey düşünsemde , ağzımdan hiçbir şey çıkmadı , ondanda ses yok .
Shirasaki – san ın elinde sevimli kapağı olan kitap vardı . Bende ona uyarak zamanın geçmesi için çantamdan ligh novel çıkardım.
4 sayfası olan el yapımı kitpta ' Kahraman Abel in Efsanesi ' yazıyordu , şu sıralar rpg de bile göremeyeceğiniz düz bir başlık yazıyordu.
Bu benim orta okuldayken yazdığım hikaye , maa içeriği yazdığı gibi kahraman Abel – kun un şeytan kıralı yenmek için çıktığı maceralar , hiçbir senaryoda orjinallik bulundurmayan , bunun üstüne kötü kaliteli , acemi çalışmalarının da iyi yanı yok ama tamamladığım hatıralarla dolu bir çalışma .
Bu gün uzun bir aradan sonra yeniden okuyum falan , devamını yazıyım diye düşündüm ama ...
Neredeyse imkansız , kulübe spor odasından yankılanan spor kulüplerinin bağrışları geliyor ve shirasaki – san ın cevirdiği sayfaların sesi var .
Biraz huzursuz atmosfer yüzünden , beniz az önce açtigim novel kafama girmiyor .
Ne oluyor , neden kimse gelmiyor ? Toplantı yok muydu ? Kim olusan ol hızlıca gel ,Öğle arasındaki olaydan dolayı doğruyu söylemek gerekirse Shirasaki – san la aramızı kötü bir aura sardı dayanamıyacam.
Ahh , zaten Shirasaki – san la ilk defa tek kalıyoruz , genellikle biri sohbet konusu açardı .
Hayır fakat , bu şekilde durmak insanı boğuyor , bu zamanda zor olsada sohbet açmak iyi mi olur ki .
Evet , ben ve Shirasaki – san aynı kulübün üyeleri olarak , az çok tür farklılıkları denen kitap hakkında bolca konu var , istedikten sonra yapamayacağın bir şey yok.
Hemde zaten hızlıca edebiyat kulübünün üyelerini kaptanla gelebileceklerinden eminim , bu kısa zamda sohbet edersek güzel olur , yoshi , yapıtorum – –
“” Şey “”
Gu , seslerimiz üst üste geldi !!
“ Ah , üzgünüm “
“ Nnn ... ... “
Berbat , az önceye kadar Karşılıklı sessiz olmasına rağmen aynı anda .
“ Önce sen kapat “
// Şaka şaka “ Önce sen söyle – – “ :DDD
“ A , sorun değil , sen başla “
Ve konuşmayı başlatan kişininki gibi önemli bir konu yok bende .
“ Şey , etto , herkesin geç kaldığını düşündümde “
Acayip atmalı bir soruydu , eve gidip kendimin yüksek seviyeli sıkıcı insan olarak düşüneceğim.
“ Ah , evet , bende öyle düşünüyordum ... ... “
Dedi , maa Shirasaki san da aynı şeyi düşünüyormuş – –
“ ... ... unn , farklı , farklıydı “
// gençler jp de chigau denen bi kelime var farklı anlamına geliyor ama bizdeki gibi bi kelime farklı manadada kullanılabiliyor burada demek istediği başka bir şey demek istiyo fakat onun yerine başka Bir şey diyo ve beyniniz pırıl pırıl :DDDDD
“ Huh ? “
// Kurono da öyle düşünüyor ve çevirmeni dövüyor :D
“ Gerçekte , demek istediğim o değildi “
Nedense az önceki sessiz haliyle tamamen farklı.
Farklı , demek yani bana başka bir şey mi söyliyecekti ?
“ Ano , şey – – “
// Burada aklıma yataktan kalkıp anooğğ diye bağran kadın geldi aq :DDD
Kararını vermiş gibi Shirasaki – san ateşli bir şekilde sırasından kalktı.
// Tamam tamam bu son ateşli derken duygularının ateşlenmesinden seksiliğinden değil yani
Ayağa fırlayan Shirasaki – san her zaman gözlerime bakmayan gözlerini , şu anda tam olarak gözlerime getirdi.
O insanı aşık edebilecek gözler , kararlılık ile betimlenen güç sergiliyordu.
Onun ani değişimi şaşırtıcı idi ama , sakşnlikle karşıladım.
“ Yalan söyledim ... ... “
“ Eh , neyi ? “
“ Toplantı var demiştim , yalandı “
Ne diyor , ne dediğini anladım ama niyetini anlayamadım , kafamın içi kısa devre yaptı.
“ Demek öyle “
Bundan başka bir şey diyemem , kızacağım bir yalan değil , hem neden böyle tepki verdiğini tahmin edemiyorum , şimdilik cevap vermekten başka yapabileceğim bir şey yok .
“ Imm , şey , görüyorsun ... ... “
“ ... ... “
Düşündüğümden daha uzun bir sesizlik , konuşma ilerlemiyor .
Ama Shirasaki – san ın konuşmasını kesmemem lazımış gibi hissediyorum , durup bekliyim.
“ Şey , be , ben – – “
Sonra sonunda konuştu .
“ Kurono – kun ' u – – “
Evet , Gerçekten Shirasaki – san konuşmuş olması lazım ama .
“ ... ... ? “
Ama , duymuyorum , Shirasaki – san ın sesinide , dışardan gelmesi lazım olan sesleri de ,hiçbir şey duymuyorum.
Neden hiç bir şey duymuyorum ? Aniden kulak zarım mı yırtıldı ?
“ – – – !? “
Sesin bulunmadığı dünyada , aniden başımı şiddetli bir ağrı sardı.
Şu zamana kadar kafamın ağrıdığı bir kaç kez oldu ama bu kadar acı vericisi ilk defa oluyor , zaten acının farklılığı bulunuyor.
Bu , sadece baş ağrısı değil , daha çok , canımı alacak kadar kıritik – –
“ !? “
Görüşüm daralıyor , vücudumda darbe ve acı hissi var.
Birkaç saniye sonra , sıradan düştüğümü anladım.
Değişmeden her bir saniyede acısı artan acı yüzünden , zeminde yıkılmış bir şekilde ayağa kalkamıyorum.
Benim tek yapabileceğim şey sadece kafamı ellerimin arasına alıp direnmek.
Acının yüzünden bağrıyo olabilirim ama , bu kendi kulaklarıma ulaşmıyor .
“ – – – – – ! “
Gözlerimi açıp gözyaşı döken , hiç görmediğim şekilde bana çılgınca sarılan Shirasaki – san gözüme çarptı.
Acı çektiğime , ambulans çağırmadığına değil , benim yüzümden bu kadar acı bir yüzü olmasını merak ettim.
Yakınımda bulunan onun göz yaşı ile dolmuş yüzü , bu sahneye küçük küçüksiyah kumlar giriyormuş gibi oldu.
Kötü , yavaş yavaş görüşüm garipleşmeye başladı.
O kara şeyler hızlıca görüşümü kapayıp , gözümün önünde olması gereken onun ağlayan 
yüzü silinip gidiyor.
Artık hiç bir şey duymuyorum , hiç bir şey görmüyorum , yere yattığımın hissi yok , şimdiden nefes alıp verdiğimi ayrıt edemiyorum.
Tek hissettiğim kafamın içindeki titiz acı.
Ölüyormuyum – –
Beş duyumun da kapalı olduğu karanlığın içinde , sonunda kendi bilincimi hissedemiyecek duruma geldim.
Ölmek istemiyorum – –
Bu son düşündüğüm şeydi ... ...
Yazar : Tanıştığıma memnun oldum . Adım Hishikage Dairi . Farklı dünyaya çağrılan kişi olarak özellikle düzensiz gelişme bulunmuyan Porog oldu . Sade bir başlayış ama bundan sonrada okumaya devam ederseniz mutlu olurum
// Ne girişti lan bi an heyecandan hepsını çevirdim , acıdım lan kurono ya
& gelecek sefere görüşmek dileğiyle