Kuro No Maou Bolum 007 - Özgürlük
Çevirmen: Shin
7.Bölüm : Özgürlük
Cehennem gibi büyü dünyasına
geldiğimden beri , bu kadar derin uyuduğum ilk deneyimimdi.
Hareketlilik deneyinde benimle aynı
şekilde deney malzemesi olan genci öldürdüğümden beri ,
bilincim dönmemiş bir şekilde kayıtsızca deneylerle dolu
günlerimi seyrettiğim yaşam tarzımı devam ettiriyordum.
Yani “ Gene aynı denek olan
erkek-kızı hayatıma mal olsa bile ... “ diye düşünmedim.
Fakat , bulanık olan bilincimide
derin uykunun içinde silinip , ben Kurono Maou denilen bir şahıs
olduğumu tamamen unutucağım.
Ona rağmen , artık acı da
boğuluyormuş gibi hissetmekte insanları öldürmekte sınırıma
geldim , bu şekilde rahatça benliğimin silinmesi , tersine tam
istediğim şey olmuştu.
Artık sorun yok , benim arzuladığım
yere dönemem , artık ebeveyinlerimin yüzünü bile
hatırlayamıyorum beynimde canlandırabildiğim tek şey haç
şeklindeki sembolü olan moruk ve beyaz maskeliler vede benim
öldürdüğüm canavarlar ve deneklerin görünüşüydü.
O yüzden artık sorun yok , bu
şekilde kaybolmak beni rahat ettirecekse eğer daha fazla direnmenin
anlamı yok----
Bu şekilde bulanık bilincimin icinde
herşeyden vazgeçtiğim andı.
*zuzun---*
Bu kükriyen sesi takiben gökyüzü
ve yer yüzü yer değiştiriyormuş gibi bir sallantıyla , benim
bilimcim hızcıca kendine geldi.
“ ---- ha !? “
Kendime geldiğimde , her zamanki
sert zeminin üstündeydim.
Fakat , bu zamana kadar olmadığı
kadar kafam netti , şimdiye kadar beynimi ve bilincimi örten
belirsiz şey yok olmuştu.
Yenilenmiş hissetmek , demek böyle
hissttiriyormuş.
Bilincim uzun zaman sonra geri döndü
, kafam artık daha berrak , bütün vücüdümda kan ve büyü rahat
bir şekilde akıyor , güçüm bütün vücudumda yankılanıyor.
“ Burası .... deney odası demek “
Ortadaki kaideden teperaklak zemine
düştüm büyük ihtimalle.
Nasıl olayların bu şekilde
geliştiğini bilmiyorum ama , diğer iki maskeli benim az önceki
durumumla aynı şekilde tepetaklaklardı.
Herhangi bir deney sırasında kaza mı
oldu?
Benim
beyaz maskeliye yardım etme gibi bir niyetim yok.
Nasıl
bu durumda olduğumu düşünürken odaya göz attığımda , belli
bir şey gözüme takıldı.
Sadece
bir kez gördüğüm bir şeydi ama , ne olduğunu anında anladım.
“ Beyaz
, halka ….”
7
iğneyle beni mutlak itaate zorlayan korkunç item.
Yerleştirildiğinden
beri çıkarması imkansız olan şey , şu anda gözümün önünde duruyor .
Kendi
ellerimle yavaşça kafamı inceledim.
Ne
kadar derin incelesemde , parmaklarıma hissettiğim tek şey saç
teli ve kafa derisiydi.
“ Yok
… halka , yoklan “
Doğruydu
, gözümün önünde bulunan halka , şu ana kadar benim kafama
yerleştirilen halkaydı.
“ Ha
, hahahaha --- “
Halka
kafamdan çıkarılmış.
Beni
kısıtlayan şey artık yok.
Kendime
geldiğimde , halka benim ellerimin arasında paramparça oluyordu.
“ Ahahaha
haha ! Ben artık özgürüm !! “
Evet
, özgürlüğümü geri kazanırsam , artık uysalca ölmeme gerek
olmaz !
Benim
bağrışımdan dolayı mıdır bilmem ama , zeminde yatan iki
maskeli , duvara ellerini dayayarak ayağa kalkıyorlardı.
Bana
yakın olan maskeliye doğru yaklaştım.
“ Ne
, 49 numara “
Şimdi
nasıl bir durumda olduğunu biliyor yada bilmiyor , bana bakıp
şaşırmış bir şekilde konuştu.
“ O
adla beni çağırmaya kalma “
Sol
elimle maskelinin cübbesini yakalayıp havaya kaldırdım.
“ Guhaa
, du , durmalısın … 49 numara … “
“ Benim
adım --- “
Sağ
kolumu yavaşça uzaklaştırdım.
Fiziksel
durumum mükemmel bir şekilde , taşacak kadar kara büyü gücünü
ani bir şekilde sağ koluma topladım.
“ Kurono
Mao !! “
Rahatsız
edici beyaz maskeliye doğru tüm vücüt pile bunker ateşledim.
Çığlık
bile atamadan , başı toz haline gelmiş geriye başsız bir ceset
ayakta kalmıştı.
“ Ne
yapıyorsun 49 numara ! “
Diğer
beyaz maskeli arkamdan salıdırıya geçti.
Bağırmasaydı
bile , onun varlığını hissetmiştim o yüzden karşılık
verirken hiç zorlanmadım.
Maskeli
bana saldırınca cam şırıngasını sol kolumun tek hamlesiyle
engelledim.
“ Tehlikeliydi
yavşak “
O
şekilde şırıngasını elinden alıp , sağ elimle altından tutup
pozisyonumu aldım.
//
Bıçak tutuyomuş gibi düşünün
“ Yapm
----”
Boynuna kadar örten
beyaz cübbenin üstünden , ensesini hedef alarak şırıngayı
batırdım.
İyi
bir şekilde damara sapladım mı saplamadım mı bilmem ama,
Şırşıngada bulunan zehir görünümlü rengi olan sıvıyı
enjekte ettim.
“
Guuuu , oooooo ….”
Boynunu tutup canı
yanmaya başlayan maskeli yeniden yere düştü.
“
Tüfek “
Parmağımın ucunda
şimdiden yaptığım siyah mermiyi alnına hedef alıp ateş ettim.
Kan ve omurilik sıvısı çılgınca yere akmaya başladı , maskeli
ölmüştü.
O
sıvının nasıl bi etkisi olduğunu bilmediğimden , önlem
amaçlıydı , benim gibi garip bir şekilde iyi durumda olursa
zorluk çıkarır .
“
O zaman --- ne
oluyor bilmiyorum ama , şans bu “
Zaten halkanın
kesin emirleri artık yok .
Onun
üstüne , bunların isteklerine göre kaç kez “ vücut
modifikasyonu” gerçekleştirmeleri sayesinde , ejderleri öldürecek
kadar güç elde ettim .
Hemde , katil
olduğum günleri de , bilinçsiz olsamda devam ettiren ben , kin
nedeni ile bu beyaz maskelileri öldürürken azıcık bile tereddüt etmiyorum .
Burada iki maskeliyi
rahattça öldürdüm , araştımacı seviyesinde delici aletle
saldırsada beni bastırmak imkansız olmalı .
Kendi etti kendi
buldu , beni bu kadar canavar yapan kendileriydi.
Özgürüm , beni
burara bağlayan şey , artık yoktu.
“
Gidelim ! “
Kendimi
yüreklendiren herzamanki repliği bağırıp , kapıyı parçaladım
---
“
--- okadar son
vaftiz sırasında dikkat etmenizi söylemiştim “
Konferans odasında
kızgın bir kükreme yankılandı.
“
Fa , fakat ,
kısıtlama tedbirleri öngörüldüğü şekilde alındı . Tamamen
güçsüz olmalıydı “
“
Zehir direnci ,
iyileşme gücü beklenilenden fazlaydı demek … “
“
Depremin etkisiyle
vaftiz tedavisi sırasında gerçekleşen kesinti sebebiyle ,
bilincini geri kazanmız olmalı “
“
O zaman güvenlik
ekibinin hepsini harekete geçirip hızlıca yakalasanıza !!! “
Bunu
diyen rahib di ama , devasa siyah renkli büyü gücünü kullanan 49
numarayı , o kadar fazla adamı olmayan güvenlik ekibinin
yakalayamayacağını içten içe biliyordu.
“
Çok üzgünüm
mazesteleri , hızlıca olayı çözeceğiz , hemen tahliyeyi ---”
“
Sakinleşin rahib –
dono , Kardinal olan benim neden korumalardan biri bile eşlik
etmeden geldiğimi anlamıyormusun ? “
Ars
ın kendisi , 49 numara denilen deney malzemesinin baskılanması
imkansız olduğunu , farklı farklı canavarları tek başına
katledicek kadar tehlikeli bir gücle etrefı birbirine kattığının
farkındaydı.
Fakat bu yüzden , “
o kadarlık “ güce , tedirgin olmadı .
“
Fa , fakat … “
Büyük rahib Arsın
yanındaki Sariele gözlerini çevirdi.
Ars
ın nasıl bir planı olduğunu anlamıştı.
“
Bu bizim sorunumuz ,
Lord Sariel in olaya el atması – “
“
Reddetme , Lord
Sariel burayı sana bırakabilirmiyim ? “
Hızlıca Sariel
küçük başıyla onayladı.
“
Anlaşılan
tehlikeli bir rakip , canlı yakalama ihtiyacı olmamalı “
Birkez daha küçük
bir baş sallayıp , parlak yürüyüşüyle konferans odasından
ayrıldı.
“
O zaman bizde
gidelimmi , endişelenmene gerek yok 10 dk geçmeden Lord Sariel 49
numara denilen adamın kafasını taşıyarak geri döner “
Yazar
Notu :
Kurono
, Arzu edilen hapsane molası ! Acaba kaçış başarılı olcakmı ?
Yoksa Seriel kafasıyla geri mi dönecek ?
//
Burada bırakmak ne kadar eğlenceli :D çıldırın biraz toplu
atıyım demiştim atmyom çevirdikten sonra atıyom :D:D:D:D:D
&
Sariel kafaylamı dönecek
&
Karakterimiz ne yapacak
&
Hareeemmmm
&
Neyse diğer bölümde görüşürüz :DDD