083–Sekiz Köşeli Yıldız (Octogram) – İblis Lordları

Font Size :
Dark Mode
Reset Mode




083–Sekiz Köşeli Yıldız (Octogram) – İblis Lordları




Çevirmen: Bakakuun
.
.
.
Clayman’ ı özümsedikten sonra kırmızı saçlı İblis Lordu ayağa kalktı.
[Harikulade, o zaman bugünden itibaren hem bir İblis Lordu olarak tanınacak hem de adlandırılacaksın. Buna itirazı olan birisi var mı?]
Doğal olarak buna karşı çıkan yoktu ve görünüşe göre çoktan bir İblis Lordu olarak kabul görmüşüm.

Rahatladım, cidden. Dürüst olmam gerekirse, başka bir İblis Lordu ile ilişkilerimi kötüleştirdiğim anda sonumun geldiğini düşünüyordum; bu neredeyse kendi mezarımı kazmak gibi bir şeydi!
[Rimuru’ nun iyi birisi olduğunu ve gerektiğinde iş bitirici bir karakteristiğe sahip olduğunu biliyordum! Eğer istersen bana hizmet edebilirsin.] (Ramiris)
[Ah, yok, ben iyiyim. Sana hizmet edecek (etmeyi kabul edecek) başka birilerini bul.] (Rimuru)
[Bu da neyin nesi!! Bana hizmet etmek o kadar kötü bir şey mi?!!] (Ramiris)
Diye yakındı Ramiris.
Diğer bir yandan,
[Fufun! Rimuru benim arkadaşım olduğundan onunla iyi geçinmek istiyorsun öyle değil mi?] (Milim)
[Eh!? Yalan! *Öhö* Rimuru bu bir yalan öyle değil mi?] (Ramiris)
[Wahahahaha! Hiç popüler değilsin Ramiris!] (Milim)
[Ne dedin sen -?! Hiya!] (Ramiris)
Bunları derken Ramiris Milim’ e karşı mükemmel bir uçan tekme girişiminde bulundu ama Milim kolaylıkla kaçmayı başardı.
İkisine şaşkın bir şekilde bakıyordum.
[Fun. Kabullenmek istemiyorum ama başka bir yol göremiyorum. O arkadaki kötü ejderhaya olan kinimi unutmayacağım. Ama her neyse, bugünlük kabulleneceğim. Eğer bir sonraki Kutsal Savaştan canlı çıkarsan seninle oynamayı kabul ediyorum!] (Ruminas)
Dedi Ruminas.
Kana susamış gözlerle daha önce bana baktığında bu güzel kızı ikna etmenin daha zor olacağını düşünmüştüm ama görünüşe göre her şey yolunda.
[Bu durumu kabul ediyoruz öyle değil mi ha yaşlı adam (Dagruel?] (Dino)
[Umu, kesinlikle. Buna karşı çıkacak bir nedenim yok.] (Dagruel)
Dino ve Dagruel de onayladıklarını belli ettiler.
(Clayman ile kapışırken arkada) ikilinin aralarında konuştuğu konu önemli olmalı, görünüşe göre beni korumaya çalışıyorlardı, ikisi de iyi insanlar.
[Fu. Kimin İblis Lordu olup olmadığı beni ilgilendirmez, bu konu benim için önem taşımıyor. İstediğin gibi hareket et.] (Leon)
Dedi Leon her zamanki soğukluğu ile.
Pekâlâ, geriye iki kişi daha kaldı.
Aklımdan bunu geçirirken Frey ve Karion’ a baktım. Frey bakışlarımı fark etti ve sanki beni tartarmışçasına bana baktı.
[Sıkıntı olmamalı? Şölenin ortasındayız ve bir öneridense bir talepte bulunmak istiyorum eğer mümkünse?] (Frey)
Bunları dedi.
Rimunas’ ın hizmetkârı daha önce tekmeleyerek uçurduğum masayı yerine geri koymuştu.
Masanın büyük bir kısmı kırılmıştı ama buna dikkat etmedim. Eğer böyle şeylere dikkat ederseniz işte o zaman kaybedersiniz.
Görünüşe göre bu yuvarlak masayı telaf, etmek baya tuzlu olacak… Özür dilerim.
İblis Lordları masanın etrafına oturdu.
Miting sırasında iki hizmetkâr (Maid) çayı hazırlamak için odaya girdi.
Frey herkes sakinleştikten sonra konuşmaya başladı.
[Öncelikle, Slime Rimuru’ yu bir İblis Lordu olarak kabul etmekte bir sıkıntı yok.
Talebim ise bu konudan çok daha farklı bir şey olacak.
… Hayır, o kadar da farklı bir şey değil galiba.
Biraz önceki kapışmaya tanıklık ettikten sonra ikna oldum, bir İblis Lordu olarak fazla güçsüzüm.
Clayman ile savaşırken bile eşit durumdaydık.
Eğer bu kapışma gökyüzünde olmuş olsaydı avantaj sağlardım… ama bu bir İblis Lordu için bir bahane olmamalı.
Milim’ in hizmetkarı (takipçisi) olmaya karar verdim.
Milim de baya tehlikeli birisi, yalnız bırakılmamalı.
Bir İblis Lordu olarak güçsüz olabilirim ancak savaş alanında becerilerim o kadar da kötü değil.
Ne düşünüyorsun, teklifimi kabul edecek misin?] (Frey)
Bunu derken Frey bakışlarını Milim ve Guy arasında gezdirdi.
Aslında bu konu onun güçsüz olmasıyla alakalı değildi…
Bilakis sıkıntı Clayman idi, tiksindirici üçkağıtçının tekiydi. Frey’ in de taktiklere bağlı kalması onlarında karnın değişik bir hissin gelişmesine neden oldu.
Yani, acaba bu durumu korkulacak bir kadın tiplemesi olduğundan daha da mı garipleştiriyor.
Tam Milim bu teklife cevap verecekken,
[Bir dakika, eğer durum böyle ise benimde söylemek istediklerim var.
Bende kibirliliğim yüzünden Milim’ e kaybettim.
Bir General (İblis Lordu) makamımdan ayrılmayı düşünüyorum.
Acil bir durum olsa ve ya bir Kahraman ortaya çıksa ne yapabilirim?
Kaybetmiş bir ezikte İblis Lordu unvanının kalması akıl almaz bir durum olur, öyle değil mi?
Bu nedenle, bugünden itibaren bende Milim’ in hizmetkârı (takipçisi) olacağım.
Tanıştığımıza memnun oldum General Milim!] (Karion)
Birbirlerinin amaçlarını tartmıyorlar bile.
Zaten Milim’ in hiç hizmetkârı yok. Bu nedenle Milim’ in hizmetkâr sayısını arttırmakta bir sıkıntısı da yok…
Bu durum acaba bu iki İblis Lordunun hizmetkârlarına ne olacağı hakkında düşünmeye iteledi beni.
[Bir dakika Karion! İhmalkârlığı nedeniyle kötü olan Clayman idi!
Onun tarafından kontrol edildiğimden bunun gibi şeyleri biliyorum!] (Milim)
Bu büyük olasılıkla baya mantıksız bir cümleydi.
Bu bahane kabul edilmemişti.
Milim’ in söyledikleri nedeniyle diğer İblis Lordlarının yüzlerinde şaşkın bir ifade vardı.
[Hey, bilmemezlikten gelme, üste çıkmaya da çalışma. Daha biraz önce,
*Beni tamamen ele geçirmesi imkânsız.*
*Bunun gibi şeylerden kaçabilmek ustalık alanım.*
Gibi bir şeyler söylemiyor muydun?] (Guy)
Milim’ in sesinin çok iyi taklit edilmiş hali biraz önce dediklerini yeniden aktarmak için kullanıldı.
Guy şaşırtıcı derecede yetenekli birisi.
[Hayır! O konu hakkında…]
[Yani, oradaki beyni yerine kas olan herife ne olduğu önemli değil, senin için bir sıkıntı yok değil mi Milim?] (Frey)
[Bunun gibi şeyleri ağzına alacak kadar arsız olman! Hizmetkârlar ve takipçiler konusu hakkında bu kadar rahat konuşmaz mısın benimle? Biraz önceki planı da birlikte gerçekleştirmedik mi zaten?] (Milim)
Milim’ in dediklerini duyunca kafasını salladı,
[Hayır, eğer istersen birlikte çalışabiliriz. Sonuçta birlikte çalışmak daha eğlenceli olmaz mı?] (Karion)
Bu şekilde aralarında bir atışma başladı.
Görebildiğiniz üzere burası dikkatsizliğe izin veren bir yer değildi.
Yani Karion kendisi gibi davranıyordu.
[Bu konu hakkında endişelenme ama sen benim ülkemi yerle bir ettin!
Bu konu hakkında sorumluluğu almak ve bize bakmak zorundasın!]
Milim’ in kafasından kullanılan zor kelimeleri ve olayları anlamaya çabalarken dumanlar çıkıyordu.
Karion düşündüğümden de planlı hareket eden birisiymiş.
Artık anlamayı başaramayan Milim bilincini kaybetmeye çok yakındı.
En sonunda,
[Eeeeiii!!! Her neyse! Ne istiyorsanız öyle yapın!] (Milim)
Milim’ in kafasından çıkan dumanlar adeta bir yanardağdan çıkan dumanlar gibiydi ve düşünmeyi bıraktı.
Milim’ den de beklenildiği gibi.
Zeki gözükse de düşünme konusunda hiç ama hiç iyi değil.
[Hahaha. Tamamdır! O zaman bugünden itibaren Karion ve Frey artık birer İblis Lordu değiller.
Daha en başında Milim’ e hizmet etmeliydiniz!]
Diye haykırdı Guy gülerken.
Salonda bulunan kimse bu durumu reddetmedi. Doğal olarak ben de reddetmedim.
Bu şekilde bir İblis Lordu olarak yükselişim en sonunda resmi olarak kabul gördü.
Üç İblis Lordu gruptan çıkarılmıştı; bir tanesine ölüm bahşedilmişti ve diğer ikisi de Milim’ in hizmetkârları olmuştu.
On Yüce İblis Lordu şimdi Sekiz Yüce İblis Lordu na dönüşmüştü.
[Anladım, artık On Yüce İblis Lordu değil ha.]
Mırıldanmama cevap niteliğinde İblis Lordları ani bir tepki verdi.]
[Bu durum rahatsız edici ha. İtibarımızı kaybetmemek için yeni bir isim düşünmeliyiz.]
Dagruel bunu dedi.
Eh? Bu o kadar da önemli bir şey mi?
[Neyse ki Walpurgis Şöleni’ nin ortasındayız. Bütün İblis Lordları burada toplanmış vaziyette yani gerekenden çok bilgelik havada geziniyor.] (Ruminas)
Ruminas ciddi bir aizuchi gerçekleştirdi.
Oioi ismimizin ne olduğu önemli değil.
Ayrıca, insanlar bize sormadan bizi çoktan isimlendirmişler (lakap takmışlar) bile.
[Önceki ismimize “On Yüce İblis Lordu”’ na karar vermemiz üç ayımızı almamış mıydı?
Ben daha fazla bir şey düşünemem, düşünmek için yeterli enerjiye sahip değilim~]
Yok yok. Daha beynin enerjiye ihtiyacı olacak kadar düşünmemişsindir bile sen.
Deminden beri kafa yoruyorum ben burda! Gibi hiç gözükmüyorsun.
Daha doğrusu neden bunun gibi bir simi düşünmeniz üç ayınızı aldı!
Demek istediğim… İblis Lordları’ nın baya boş zamanı varmış gibi gözüküyor…
Duyduklarıma göre, kendilerine bir isim düşünme aşamasında iken, o üç aylık süreçte “On Yüce İblis Lordu” lakabı çoktan insanlar içerisinde çoktan kabul edilmiş bile.
En sonunda bu isme karar vermişler ama aralarında özel bir anlaşmaya varmamışlar.
[Sakin olun az bir şey. İşte bunun gibi zamanlarda işbirliği yaparak bunun gibi problemlerin altından kalkmamız gerek!] (Guy)
Dedi Guy ve
[Eh? Peki Sekiz Yüce…] (Ramiris)
Ve etrafındakileri ezici bir sessizlik içinde tek bir kelime etmeden susturdu.
[Evet doğru. Guy’ ın da dediği gibi herkes düşüncelerini paylaşsın!]
Diye Ramiris konuyu tekrar dile getirdi.
Görünüşe göre bütün İblis Lordları bu konu hakkında hem fikir değillerdi.
Ve sanki işbirliği denen şeyin aralarında hiçbir anlamı yokmuş gibi,
[Wahahahaha! Size bırakıyorum.]
[Bunun gibi şeyler ilgimi çekmiyor. (Kararı) size bırakıyorum.]
Zaten zar zor gerçekleşmiş olan işbirliğini anında birkaç kişi kenara yok saydı.
İblis Lordlarından da beklenildiği gibi.
Zaten evvela işbirliği yapmanın imkânsız olduğunu düşünüyordum ve görünüşe göre cidden öyleymiş.
Dahası salon içerisindeki durum daha da garipleşeceği an,
[Ah, eğer durum böyle ise, bu konuda uzman olan arkadaşım Rimuru’ ya bırakın!]
Arkamda tam sıkılma arifesinde olan Veldora bunları dedi.
Tsk ve arkada sessizce manga okuduğundan sıkıntı çıkarmayacağını düşünmüştüm.
Durumu fark ederek sanki hiçbir şey olmamış gibi mangasını okumaya devam etti.
Ancak Veldora’ nın kelimelerine cevap veren birisi vardı,
[Ah benim hizmetkârıma da sen isim vermiştin!] (Ramiris)
Dedi Ramiris.
“O senin hizmetkârın değil!” demek istedim ama şu an bununla uğraşıcak bir zaman değil.
Ama Ramiris… Gerçek amaçlarını neler olduğunu ucundan sezdim, sonra da sanki hiçbirşey yokmuş gibi bu düşünceleri yok oldu.
Tren gelmeden rayları döşemezsen geldiği zaman çok geç kalırsın.
Yani bu durumu çok da umursamıyorum da… Ama buna karar verecek olan Baretta’ nın kendisi.
Etrafıma bakındım, beklenti ile dolu İblis Lordlarının gözleri üzerimdeydi.
Olamaz… Beni köşeye sıkıştırdılar.
Birbirlerine göz kırparlarken, Guy
[Bugün Rimuru bir İblis Lordu olarak kabul edildi.
Sana ( bu nedenle) büyük bir ayrıcalık tanımayı düşünüyorum.
Aynen! Bize yeni bir isim bahşetmeyi sana bırakıyorum!
Bunun gibi onurlu bir görevi doğal olarak kabul edeceksindir, öyle değil mi?]
Bu ses tonunda kinayeyi hissedebiliyordum.
Ve sessizliğimi korudum, ne kabul ettim ne de reddettim.
[Ve ayrıca sayımızın azalma nedeni de sensin. Sorumluluğu al ve yeni bir isim düşün hadi!] (Guy)
Birden bire caydırıcı bir ses tonu geldi.
Bu cidden can sıkıcı olacak.
Her neyse, bende pes ettim artık.
[Anladım, anladım, tamam, ama eğer ismi beğenmezseniz sonra dırdır etmeyin.]
Diye cevap verdim.
İblis Lordları, şimdi yüzlerinde gülümsemeler ile rahatlamışlardı.
Onlar rahatlarken ben çalışıyordum, bütün işi başkalarına bırakıyorlardı.
Sekiz İblis Lordu vardı, “Sekiz Yüce İblis Lordu” aslında olabilirdi ama içimden bir his bunun kabul edilmeyeceğini söylüyordu.
Biraz önce Ramiris de Sekiz Yüce İblis Lordu ismini önermeye çalışmıştı değil mi? Bende bunu söylemek üzereydim ama çevremden bu fikirden caymamı sağlayacak bakışlar alınca bu fikri bir kenara koydum.
Reddedildi.
Pekâlâ, ne yapsak ki…
Yeni isimler düşündüm ve bunları düşünebildim;
Octo-Yıldız İblis Lordları
Yıldızlı Sekiz – İblis Lordları
Sekiz Köşeli Yıldız İblis Lordları
Ve favorim Octo Boyutsal İblis Lordları
Hiç biri kabul görmedi ama
[Peki, o zaman “(Sekiz Köşeli yıldız) Octogram İblis Lordlarına ne dersiniz? Bir Octogram ile ilişkilendirdim?]
Konuştuktan sonra bir sessizlik kapladı odayı.
İblis Lordları gözlerini kapadı ve herbir kelimeyi dikkatlice inceledi.
Bir süre sonra herkes aynı anda gözünü açtı ve
[Tamamdır. Harikulade bir isim.]
[Bu kadarla kazandığını düşünce, önümüzde yeni bir gelecek var!]
[Bende tam böyle düşünmüştüm. Eğer söz konusu Rimuru ise bunun altından gelebileceğini biliyordum!]
[Rimuru’ dan da beklenildiği gibi.]
[Hmph. Kabul ediyorum, birazcık.]
[Vay be anında düşündün! Geçen sefer üç ayımızı almıştı!]
[…]
Kimse reddetmedi.
İyi.
Eğer herkes reddetseydi bile o zaman reddedenlere vericektim bu sorumluluğu.
Bu şekilde bugünden itibaren dehşet saçan İblis Lordları “Sekiz Köşeli Yıldız İblis Lordları” olarak bilinecekti (Octogram).
İblis Irkı… “Karanlığın Lordu” Guy Crimson.
Dragonoid Irkı (Yarı Ejder Irkı)… “Yıkımın Despotu” Milim Nava.
Pixi Irkı… “Labirentteki Peri” Ramiris-chan.
Dev Irkı… “Kıtanın Gazabı” Dagruel.
Vampir… “Karabasanların Kraliçesi” Ruminas Valentine.
Sürgün (Melek) Edilmiş Irk…” Uyuyan Hükümdar” Dino.
Yarı İnsan İblis Irkı… “Sarışın İblis” Leon Cromwell.
Ve ben
Slime Irkı… “Çaylak” Rimuru Tempest.
Bende havalı bir lakap istiyorum ruhumu heyecan içerisinde titretecek.
İblis Lordu olarak kabul görmemle birlikte aynı zamanda toprak paylaşımı yapıldı.
Şu anda benim bölgem Yüce Jura Ormanı’ nın tamamıydı.
Bu daha önce görülmemiş bir şeydi.
Frey’ in, Karion’ un ve Clayman’ in arazileri Milim’ in hükmü altında toplanacaktı.
Sonuçta Milim’ in hükmü o kadar da ciddi bir şey değildi (ismen hükmediyordu gibi).
Arazilerin bakımı büyük olasılıkla Fery’in Karion’ un ve Milim’ in hizmetkârları tarafından halledilecekti.
İblis Lordları arasında gezinen tipler de olduğundan bazı İblis Lortlarının arazilerinin tam yerini bilmiyorum.
Ancak, İblis Lordunun yüzüğü ile onlarla konuşmak mümkün.
Bana da bu yüzükten bir tane verildi.
Bu yüzük sadece konuşmayı sağlamıyordu aynı zamanda boyutlar arsında bir kapı da açabiliyordu.
Tabi ki burayı canları istediklerinde ziyaret edebiliyorlardı.
Artık beni almalarını beklememe gerek yok?
Yok, bunu düşünmesem iyi olur. Eğer soracak olursam yorucu olacağı gibi bir his var içimde.
Bu şekilde Clayman’ ı ilgilendiren olaylar ve onu yönlendiren şahsın hikâyesi neredeyse bitmişti.
Clayman’ ın efendisi, yaptıklarının arkasında ona akıl veren şahısın hala bulunamamış olması biraz endişe ettirici bir şey ama İblis Lordları problemi çözüldü.
Üstelik resmi olarak İblis Lordu olarak kabul gördüm.
* * *
(Guy’ın Bakış Açısı)
Guy İblis Lordlarını incelerken yüzünde silik bir gülümseme vardı.
İblis Lordları yeni bir isim altında toplanmıştı ve savaş yeteneklerinde az bir şey artış vardı.
“Octogram İblis Lordları” İblis Lordlarının yeni sembolü, bence harikulade bir isim.
Güç dağıtımı yapıldı ve her şey bir dengeye kavuştu.
Bu seferki Kutsal Savaş’ da kesinlikle bir üstünlüğe sahipti.
Kazansa da kaybetse de bir fark olmayacaktı ama kazanmayı istemesi doğal bir şeydi.
Dino’ nun dediklerine göre Doğu İmparatorluğu hızlı bir şekilde askeri gücünü arttırıyordu.
Veldora tarafından daha önce yok edilmiş askeri güç tekrardan yapılandırılıyordu ve dünya çevresinde güçlü benlikler doğmaktaydı.
Ve Doğu İmparatorluğunun arkasında “Har Ejderha” Velgurind’ in beliği var gibi. (TL: Har 2. Anlam yakıcı)
Eğer İmparatorluk harekete geçrse “Ejder Irkı” da harekete geçebilir.
Durum cidden ilginçleşmeye başladı.
Dünya bir oyun tahtasıymış gibi piyonlar etrafına serpilmişti, birbirleri üzerinde üstünlük kurma savaşı (oyunu) başlayabilirdi.
Yeni katılanlar ellerinden geleni yapacaktı ve bu savaşa katılacaklardı.
500 yıllık can sıkıntısı atmak için bir fırsattı bu.
Bu sefer ki Kutsal savaş gerçekten “Kutsal” olacaktı;
Benim Nihai Yeteneğim [Gururlu Kral Lucifer]
Milim’ in Nihai Yeteneği [Hiddetli (Gazaplı) Kral Satan]
Ve
Yeni İblis Lordu Rimuru’ nun Nihai Yeteneği [Açgözlü Kral Beelzebub]’ ıda hesaba katarsak.
En güçlü yeteneklere sahip üç ana güç, Nihai Yetenekler hazırdı.
Burada en güçlü olduğumu düşünmüyorum ama umarım bu benim hesaplama hatamdır.
Ayrıca
Dino’ nun içinde “Tembellik”
Ruminas’ ın içinde ise “Şehvet” vardı.
Bu ikisinin Nihai yeteneklerinin uyanması bir öncelik arz etmiyor.
Eğlenceli…
Shion (denen şahsa) gelirsek… Savaş yetenekleri bir İblis Lordu ile neredeyse eşit ve daha da gelişmesi beklenilir bir şey.
Kıskançlığın filizleri açmaktaydı.
Frey, Kraion ve Shion.
Bu üçünün içerisinde nelerin yattığını aynı anda doğruladım.
Rüzgârın yaprağı nereye savuracağı belli olmaz ama uyandıklarında bu (tecrübe etmesi) gerçekten keyifli bir şey olacak.
Umarım, kıskançlığıma engel olabilirim.
Kıskançlık kontrol etmesi zor bir şey, görünen o ki hedeflerimin ardında da hedeflerim var.
Guy gelecek hakkında düşündü ve hayallerinin verdiği coşkulu his içerisinde düşünmeye devam etti.
☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽
Dördüncü Kitap Sonu
☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽


Önceki Bölüm |          | Sonraki Bölüm